Mehmet Ali Korkmaz ile Söyleşi

0

Enderun Liseleri olarak başlatmış olduğumuz “Konya’nın Başarılı Simalarıyla Söyleşiler” projesinin konuğu İttifak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Korkmaz , öğrencimiz Gözde Nur Arslan’ın sorularını yanıtladı. Keyifle okuyacağınızı umuyoruz.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Ticarete atıldığınızda kaç yaşındaydınız, neler yaptınız, hangi süreçlerden geçerek bugüne geldiniz?

1959 Konya doğumlu ve Silleliyim. Öğrenim hayatımı Konya’da tamamladım. Üniversite yaşamımın ikinci yılında elektrikle ilgili bir iş yeri açtım. Henüz okuyorken yani 20’li yaşlarımda iş hayatına atıldım. İş deneyimim neredeyse öğrenciliğimle paralel oldu diyebiliriz. Hızlı ve erken başlayan iş yaşamım beraberinde birçok kişi ve sektörü tanıma fırsatını da beraberinde getirdi. Bu süreçte yakın dostluğumuz olan birkaç arkadaşımızla birlikte birikimlerimizi birleştirerek ortaklaşa yapabileceğimiz işlerin neler olabileceği üzerinde yaklaşık iki yıl kadar beyin fırtınaları yaptık ve un üzerinde bir yatırım gerçekleştirme kararı aldık. “İttifak Un ve Gıda” adıyla kırk ton olarak tasarlayarak başladığımız un fabrikası bugün Selva markasıyla unun yanı sıra makarna ve irmik de üreten Türkiye’nin 2007 yılından bu yana markalı makarna ihracat lideri olan bir firmaya dönüştü. İlk iştirakimiz un üzerineydi ama ardından unu üretecek makineleri üreten İmaş adında bir makine şirketi, fabrikamızı kuracak Seha Yapı adında bir inşaat şirketimiz, ürettiğimizi satacak Adese adında market zincirimiz doğal bir süreç olarak gelişti ve bugünlere geldik. Gıda, makine, inşaat, perakende tarım-hayvancılık ve hizmet sektörlerinde binlerce kişiye doğrudan istihdam sağlayan ülkemizin çok ortaklı yapılanmalarına model teşkil eden bir holding haline geldik. 2009 yılında İMKB’ye kote olduk ve hisselerimiz borsada işlem görmeye başladı. 2011 yılında da perakende markamız olan Adese’yi halka arz ederek kurumsal yönetişim alanında büyük mesafe kaydettik.

Lütfen firmanızın kuruluş sürecini paylaşır mısınız? Keşfetmiş olduğunuz hangi ihtiyaç, sizi firmayı kurmaya yönlendirdi.

İttifak’ın kuruluşu 1988 yılıdır. Ancak, uzun süreli bir araştırma dönemi yaşadıktan sonra fiili oluşum başladı. Özellikle dünyadaki çok ortaklı şirket örneklerini inceledik. Uzun süre ayakta kalan, kurucuları ile sınırlı bir ömür yaşamayan şirketlerin başarı unsurlarını araştırdık. Sürekli büyüme ve gelişimi, dolayısıyla daha fazla üretmeyi, daha fazla istihdamı hem insani hem vatandaşlık görevi olarak kabul ettik. Acele etmedik, bu çok önemli; sindiremeyeceğimiz hiçbir ekonomik hamlenin heveslisi olmadık, önce “güvenilen kurum” olmaktan ödün vermedik. İttifak’ın kuruluşunda hissedilen önemli ihtiyaçlardan birisi atıl vaziyette bulunan tasarrufların ekonomiye kazandırılması yani servetin sermayeye dönüşümü ihtiyacıdır.

İttifak Holding, hangi sektörlerde, hangi markalarla hizmet veriyor? Holding’in lokomotif sektörü hangisi?

Perakende sektöründe Adese ile yer alıyoruz. Perakende aynı zamanda lokomotif sektörümüz. Selva, gıda sektöründeki temsilcimiz. İnşaat sektöründe Seha Yapı, makine sektöründe İmaş, tarım-hayvancılık sektöründe de Selet markamızla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Perakende alanında ayrıca Kulesite, Kültür Parksite, Ereğli Parksite ve Keçiören Parksite adında dört alışveriş merkezimiz bulunuyor. Adese’nin alt markası olarak Restore Grup adında restoran ve unlu mamuller işletmelerimiz perakende sektörüne içerik üretiyor. Hizmet sektöründe alışveriş ve iş merkezi yönetiminde Kule Yönetim ile üç alışveriş ve bir iş merkezinin yönetimini gerçekleştiriyoruz. Sigorta aracılık hizmetleri sektöründe AES Sigorta, petrol işletmeciliği sektöründe Adese Petrol, gıda toptanı alanında Aden, bilişim teknolojileri sektöründe Belya, otomotiv sektöründe Hyundai’nin bayiliğini yaptığımız İrent, enerji alanında da kurumsallaşma süreçlerini yeni tamamladığımız Afen, Erpa ve Afta adında üç şirketimizle yer alıyoruz.

Holdinginiz, Konya için nasıl bir öneme sahip? Kaç kişiye istihdam sağlıyor?

Konya’nın, hatta Anadolu’nun en büyük gruplarından birisiyiz. Geçtiğimiz yıl 26. yılımızı geride bıraktık. Faaliyette olduğumuz alanlarda büyümemizi sürdürüyor, her geçen yıl yeni başarılara imza atıyoruz. İhracatta elde ettiğimiz iş sonuçlarımızla ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil ederken bir taraftan da Konya’nın Türkiye ekonomi liginde üst sıralarda yer alması için gayret sarf ediyoruz. Doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 7 bin kişiye istihdam sağlıyoruz.

Anadolu’dan çıkarak ülkemizin en önemli kurumsal yapılarından biri haline gelmeyi nasıl başardınız?

Biz kuruluşumuzun başından beri paydaşlarımıza, topluma ve bu topraklara karşı sorumluluğumuzun bilincinde olarak hareket ettik. Önümüzdeki süreçte bölgemiz, ülkemiz ve insanlık için ortaya koyduğumuz misyon çerçevesinde tüm paydaşlarımızla birlikte daha büyük başarılara imza atacağımıza yürekten inanıyorum. Az önce de belirttiğim gibi, bu serüven birkaç kişi ile başladı. İlk olarak, yapacağımız işe odaklandık; ikincisi, o güne kadar sürdürmekte olduğumuz şahsi işlerimizi bir kenara bıraktık. Bildiklerimizi ortaya koyduk, bilmediklerimizi de öğrenme gayreti gösterdik. Bu süreçte tecrübe ettiğimiz, öğrendiğimiz çok şey oldu.

Tüm iş süreçlerimizde kolektif aklı ön planda tuttuk. Yatırım kararı alırken Ar-Ge ve fizibilite çalışmalarının çıktılarını en belirleyici unsurlar olarak benimsedik ve hem yatırım hem de işletmecilik faaliyetlerimizde paydaşlarımızın desteğini ve memnuniyetini önemsedik. Kalitesiz ürün ve hizmet üretmeyi insan hakları ihlali olarak gördük ve iş yapış tarzımızı da ona göre şekillendirdik. Elhamdülillah geldiğimiz noktada koyduğumuz kurallara bugün de bağlılığımızı sürdürüyoruz.

Ticari, yönetsel, sosyal tüm faaliyetlerimizde çatışmayı değil dayanışmayı esas alan bir yapımız var. İttifak ismi tüm iş süreçlerimize de yansımış durumdadır. Kısaca, İttifak’ın başarısının arkasında kim var diye sorulacak olursa, verilecek tek cevap var; hepimiz!

İttifak’ın başarısının arkasındaki, İttifak kavramının kendisi diyorsunuz, anladığım kadarıyla. Ortak değerlerinizi nasıl belirlediniz?

Evet. Söylediğiniz gibi İttifak’ın başarısının arkasında ittifak kavramının kendisi var. Bugüne kadar dünyanın 120 ülkesine bayrağını taşıdığımız İttifak Holding, birlik ve beraberliğin ortaya koyduğu başarının en güzel örneklerinden birisidir. Biz, birlik ve beraberlik içerisinde olunduğunda neler başarılabileceğini gözler önüne serdik ve bunu göstermeye devam ediyoruz. İttifak olarak; 25 yıldır ülkemiz, milletimiz ve insanlık için değer üretme gayretiyle çalışıyor, geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimize her açıdan güzel değerler bırakabilmek için gayret sarf ediyoruz. Aynı zamanda bölgemizin ve ülkemizin kalkınmasında Konya’nın bir şirketi olarak payımızı her geçen gün artırmayı da görev bilerek çalışıyoruz.

Toplumumuzun ortak ruhi şekillenmeleri, ticari faaliyetlerde ortaya konulan uluslararası etik değerler hepsi ortada. Biz sadece bunları alıp kendimize uyarladık. Haramdan, illegal yöntemlerden uzak duracağız dedik. Kul hakkına riayet edeceğiz, birlikte kazanma ruhunu işlerimize hakim kılacağız dedik. Bu ve benzeri değerler etrafında bir araya gelmemiz İttifak’a bir ruh kazandırdı. Eğer ortada bir başarı varsa şahsım da dahil, bu başarı kişisel bir başarı değil; ortak bir başarıdır. Yaptığımız her işin yüzde yüzünde başarılıyız gibi bir anlam da doğmamalı. Çünkü geçmişte başarı yakalayamadığımız çalışmalarımız da olmadı değil. Ama bütün bunların arkasında ortak payda olarak yine “biz” vardır. Başarıda da başarısızlıkta da.

İttifak’ı kurarken bu kadar büyüyeceğini düşünüyor muydunuz?

Kurulmadan önce biz yaşayacağımız ve karşı karşıya geleceğimiz nimetleri de, riskleri de gördük ve konuştuk. Bunları üç arkadaş konuşmuştuk, yani iki tane de erkek şahidim var. Biz şahsi düşünmediğimiz takdirde Allah’ın yardımının bizimle olacağını biliyorduk.

İşletmeler önemli, buraların karlılığı önemli, biz geçmişten beri işletme odaklı çalıştık. Gönlümüzden geçen çok daha nitelikli çalışmalar yapan, özellikle Amerikalı, Avrupalı kuruluşlarda gördüğümüz yüksek katma değerli ve yüksek teknolojili ürünler üretebilir konuma gelmek, bu noktada hedeflere ulaşmak için gayretlerimizi sürdürüyoruz.

Yönetim kurulu başkanı olarak, şirketinizin yönetimi ile ilgili süreçleri, yönetim kurulunuzun nasıl çalıştığını kısaca anlatır mısınız? Bir yönetim kurulu başkanı ne iş yapar, ya da yapmalı?

Yönetim kurulumuz altı kişiden oluşuyor. Her biri alanında profesyonel yöneticiler. Her hafta düzenli olarak bir araya geliriz. Üyelerimizin ofisleri şirketimizdeki bir katta, yan yana bulunuyor. İş yoğunluklarımıza göre rutin toplantıların dışında da sürekli bir araya geliyoruz. Holding ve şirketlerimizin iş süreçlerine ilişkin makro düzeyde stratejiler oluşturur ve bu stratejilerin uygulanması hususunda çalışmalar yürütürüz. Diğer taraftan, yönetim kurulu üyelerimizin uzmanlık alanlarına göre şirketlerimize olan ilgileri farklı düzeylerdedir. İşleri, ofis ortamında raporlar üzerinden takip etmek yerine, çoğunlukla yerinde gözlemleyerek ve deneyimleyerek takip ediyoruz. Çalışanlarımız ve şirket yöneticilerimizle sık sık bir araya geliyoruz. Bazı operasyonlarda sahada ekiple birlikte çalıştığımız da oluyor.

Peki sizin özel olarak ilgilendiğiniz bir alan var mı?

Ben şirkette ve iş dünyasında enerji tasarrufuna ve inovasyona olan ilgimle bilinirim. Grubumuzda yürütülen enerji verimliliği çalışmaları ile yakından ilgilenirim. Şirketlerimize, meşgul oldukları işlerden daha fazla katma değer sağlamaları amacı ile yeni yol ve yöntemler önerir, denenmemiş şeyleri denemelerine yardımcı olmaya çalışırım. İnovasyona olan ilgimi grubumuzun geneline de yaymak amacı ile bazen beyin fırtınası toplantıları düzenlerim. Vaktimin çoğunu, tüm ekibin daha inovatif bakış açıları kazanması için en üst makamdan desteklerde bulunarak harcıyorum diyebiliriz.

Firmanızı teknolojiye uyum açısından değerlendirir misiniz? Teknolojik gelişmeleri takip ediyor mu ve teknoloji geliştiriliyor mu?

İttifak Grubu olarak araştırma ve geliştirmeye özel önem veriyoruz. Yatırımımız bulunan tüm sektörlerde sadece teknoloji kullanmayı değil kendi teknolojimizi üretebilmeye öncelikli hedeflerimiz arasında yer veriyoruz. Örneğin son olarak İmaş Makine’nin Ar – Ge değirmenini hayata geçirdik. Grup olarak son dönemde 1 milyon Euro’nun üzerinde Ar-Ge yatırımı gerçekleştirdik. Diğer taraftan Selva bünyesinde kurulan kojenerasyon tesisi ile kendi elektriğimizi üretir durumdayız. Kendi elektriğimizi üretmek için yeni yatırım çalışmalarımızı da sürdürüyoruz.

Fabrika otomasyonlarından müşteri hizmetler alt yapısına kadar farklı alanlarda çalışmaları olan Belya adında bir bilişim teknolojileri şirketimiz var. Mesela Adese’de kullandığımız alt yapı kendi ürünümüzdür. Sektörde kendi teknolojisini kullanan nadir markalardan birisiyiz. Bugün bu teknolojiyi satar konumdayız. Şu anda Adese’de özellikle unlu mamuller üzerinde, Selva’da ise yeni makarna çeşitleri ve sağlıklı yaşam ürünlerine dair iki adet önemli ölçekte Ar-Ge projelerimiz devam ediyor.

Peki biraz Konya ile ilgili konuşacak olursak; sizce Konya’nın geleceği hangi alanlarda daha parlak görünüyor?

Konya, Türkiye ekonomisinde her zaman en büyük üretim merkezlerinden ve pazarlardan biri olmaya devam edecek. Şehrimizde sanayiden tarıma kadar her türlü alanda önemli yatırımlar bulunduğuna ve yatırımların artarak devam edeceğine inanıyorum. Konya Ovası Sulama Projesi ve paralelinde gelişen bilinçli tarım çalışmalarıyla tarımın ticaretteki payının artacağını düşünüyorum. Enerji alanında da Konya gelecekte önemli merkezlerden birisi olacak.

Şehirler mi marka çıkarıyor, yoksa markalar bulundukları şehirleri de marka şehir mi yapıyor?

Buradaki durum aynen yumurta tavuk ilişkisi gibi. Bir ülke markaları kadar güçlüdür. Bu çerçevede bir şehir de markaları kadar güçlüdür ya da markadır diyebiliriz. Ancak marka olmuş bir şehrin yeni girişimlere de büyük fırsatlar sunduğunu göz ardı etmemek lazım. Bu bağlamda her ikisinin birbirini tamamlaması gerekiyor. Ülkemizin istikrar kazanmış ekonomik gücünün, Anadolu’dan hem marka şehirler hem de ticari markalar çıkaracağını düşünüyorum. Özetlemek gerekirse; önce marka sonra şehir diyorum.

Biraz da iş adamı kimliğinizin dışına çıkmak istiyorum. Özel hayatınızda M. Ali Korkmaz nasıl bir aile babasıdır, nelerden hoşlanırsınız?

Sosyal sorumluluk bağlamında sivil toplum kuruluşu kimliğim de var. Toplumumuza, bölgemize ve insanımıza karşı bir borç hissediyoruz ve gücümüz yettiğince çaba sarf ediyoruz bireysel olarak. Aynı zamanda işkolik bir yanım da var. Bu durumdan kendimi ne kadar soyutlayabilirim net olarak bilemiyorum. Ama sonuçta hangi sorumluluğu alacak olursam olayım bunu ailemin izniyle, onların olurlarıyla yapıyorum. 2 oğlum, 1 kızım var. Çocuklarımı tabi ki de her baba gibi en güzel şekliyle yetiştirmeye çalışıyorum.

Satrançla masa tenisini eskiden çok severdim. Lise dönemimde hentbol oynadığım zamanlar da olmuştu. Ama maalesef şuan zamanı yakalamak mümkün değil. Bence asıl önemli olan, işinizi hobi haline getirebilmek. Hamdolsun ben yaptığım işten zevk alıyorum. Ar-Ge’lerden inovatif çalışmalardan keyif alıyorum.

Sizin için aşağıdaki kelimeler ne ifade ediyor. Birer Cümle ile ;

• Konya : yaşadığım merkez

• Çocuk : göz nuru

• Gençlik : istikbal

• Eğitim : cehalet zincirinin kırılması

• Başarı : motivasyon

• Enderun Liseleri: istikbal medresesi

Çok teşekkür ediyorum, ağzınıza sağlık.

Ben de teşekkür ederim, sizin de emeğinize sağlık.


Proje Danışmanları:Serkan Karataş , İsmail Ekmekçi , Muhammed Hançer

Yorum Yaz