Yer ve Semt Adları

0

AHMET DEDE

Bu semtle ilgili kaynaklarda iki farklı bilgi bulunmaktadır. İlki Menakıb-ül Arifin isimli bir eseri olan Ahmet Fakih adıyla bilinen zad bugün Hoca Cihan Mezarlığında metfundur. Semte adını veren bir diğer bilgi de kaynaklarda Mevlevi şairi olarak geçen Ahmet Dede ismidir.

AK ÇEŞME

Ak Çeşme Mahallesi; burada bulunan bir çeşmeden adını almaktadır. Ak Çeşme denmesinin sebebi ise; çeşmenin beyaz, düzgün taşlarla H, 963, M, 1555 yılında Ali Paşa tarafından yapılmasıdır. Adı geçen çeşme; Mevlana önünden, üçler mezarlığının sağından, batısındaki yoldan ilerlerken, sağdadır.

ALAADDİN TEPESİ

1220-1237 yılları arasında iktidarda olan Anadolu Selçuklu Devleti hükümdarlarından Alaaddin Keykubat’ın ismini taşıyan bu tepe aynı zamanda Alâeddin Cami’sini de üzerinde bulunduran tepedir. Dolayısıyla ismiyle müsemmadır.

ARAPLAR

Emeviler döneminde geçiş güzergâhı olarak kullanılan Konya, 723 yılında Araplar tarafından kısa süreliğine ele geçirilip, bu sırada az da olsa arap halkı bölgeye yerleşmiştir. Hacı Hasan Başı’ndan başlayarak, Jandarma Komutanlığına kadar genişleyen bölge kaynaklarda bundan dolayı “Araplar” olarak geçmiştir.

ARAPOĞLU MAKASI

Bugün Bey konağı diye bilinen ve hala mevcut olan konak, geçmişte Arapoğlu Kostiye aittir. 1930’lu yılların başına kadar istasyondan hareket eden atlı tramvay Arapoğlu Makası diye bilinen yerde Arapoğlu Kosti ‘nin konağının önünden makas değiştirir ve zafer alanına yönelirdi. İsim bundan dolayı Arapoğlu makasıdır.

ASLANLI KIŞLA MAHALLESİ

Adını 1806’da Nizamı Cedid birliklerini eğitmek için Kadı Paşa tarafından o bölgeye kurulan askeri kışla ile önündeki Üç Aslan Heykeli’nden almıştır. Bugün buranın üzerinde Mevlana Kültür Merkezi vardır.

AYNA

1970’li yıllarda Mengene Uluırmak yoluna trafiği düzenlemek amacıyla büyükçe bir ayna konulmuş, bölgeye daha sonra ayna denilmiştir.

BABALIK MAHALLESİ

Babalık, Konya’da yayımlanmış siyasal, günlük gazete olup, (1910-1952). Kurucusu ve sahibi Yusuf Mazhar Beydir. Önceleri haftada iki gün yayımlanırken 5 Nisan 1921 ‘den sonra günlük yayınlandı. Konya’nın başlıca düşünce adamlarını sütunlarında topladı. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı içtenlikle savundu; Anadolu halkını yüreklendirdi, destekledi. Cephe haberlerini halka duyurabilmek için sabah akşam çıkardığı ekleri parasız dağıttı. Mahalle adını bu gazeteden almıştır.

BEŞYOL

Trafiğe açık şekli Dörtyol olan Ankara yolu ile İstanbul Caddesi’nin Karma İlköğretim Okulu mevkiinde kesiştiği yer olup, Beşyol denilmesine sebep hastane caddesinin bu kavşağa yakın yerde birleşerek ve de çok önemli bir geçiş noktası oluşturmasından dolayı ana yol sayısı dört gibi görünse de kullanımda beş önemli yol burada kesişmektedir.

BEYHEKİM MAHALLESİ

Beyhekim Mevlana’nın doktoru olup, aslen Nahcıvan’lıdır. Esas adı Hekim Ekmelüddin olup bugün Beyhekim ismini taşıyan mahallede camisi kütüphanesi ve türbesi mevcuttur.

CIVILOĞLU

Bugün eski garaj civarında bir mahalle olup, kadınlar pazarının arka kısımlarıdır. 1834 yılında hasan efendi tarafından Konya da kurulan Cıvıloğlu adıyla maruf bir medrese vardır. Medresenin kurucusu Hasan Efendi’nin oğlu Mustafa Efendi aynı zamanda bir Nakşibendî şeyhidir. Bugün aynı mahallede bir Cıvıloğlu Camisi vardır ancak medrese camiden daha eskidir. Dolayısı ile isim ilk olarak medreseye verilmiştir. Semt adını Cıvıloğlu medresesinden almaktadır.

HACI KAYMAK

Hacı kaymakların akrabalarından öğrendiğimize göre bu lakap Mahmut efendiye verilmiş. Şöyleki Mahmut Efendi çocukken çok beyaz tenli imiş büyükleri kaymağım diye severlermiş.

DR. AHMET ÖZCAN CADDESİ

Taşkentli 1951-1996 yılları arasında yaşamış olan ve Konya ‘ya önemli hizmetler yapan aynı zamanda KONTV ‘nin kurucusu ve genel müdürü olup, Bugün kabri üçler mezarlığındadır.

DR. HULİSİ BAYBAL CADDESİ

Bu gün Konya’nın Selçuklu ilçesinde ki bu caddenin adı 1928 de Konya ‘da doğmuş olan ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdikten sonra adeta kendisini Konya ‘ya ve Konyalıya vakfeden 19 Kasım 1996 da vefat edene kadar Konya’mıza büyük hizmetleri dokunmuş Hulusi Baybal Hoca’nın adından gelmektedir.

FENNİ FIRIN

Bu isim Aziziye Caddesi ile Şerafettin caddesini n birleştiği dört yolun ağzında ki Konya’nın en eski taş fırınından gelmektedir. Bugün bu fırın yerinde olmadığı halde bölge birçok kişi tarafından tarif edilirken fenni fırın olarak tarif edilmektedir.

HAVZAN

Şeriye sicil kayıtlarında Anadolu Selçuklu döneminden beri Konya’ya su sağlayan iki havzanadan bahsediliyor. Bunlardan büyük olanı Kebir Havzana’sı (büyük su havuzu ) bugünkü havzan semtinde bulunmakta idi. Bir diğeri Vefa Havzana’sı idi ki, Kebir Havzanası’na 772 m mesafede olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla havzan su havuzu anlamına geliyor. Bölgenin eskileri de bu bölgenin bataklık olduğunu belirtiyorlar.

HOCA CİHAN MAHALLESİ

Hoca Cihan Alaaddin Keykubatın şehir muhafızlarının komutanı olarak tayin ettiği devrin en ileri gelenlerinden birisidir. Mevlana ve Sadreddin Konevi ile son derece yakın ilişkileri bulunan bir devlet adamıdır. Türbesi tekke mezarlığındadır.

HOCA FAKİH CADDESİ

Anadolu Selçuklu dönemi Mutasavvıflarından Türkmen Dervişi Ahmet Fakih’in (Fakih Kudbüddin) metfun bulunduğu türbe ve külliye’nin adı bugün Meram Yaka yolu üzerinde ki bir caddeye verilmiştir.

İSTANBUL CADDESİ

Konya’nın ilk otogarı olan eski garajdan kalkan otobüslerin İstanbul’a gitmek için kullandıkları eski Sümerbank’la Karma İlköğretim Okulu arasındaki cadde olup, yeni neslin ismine ve güzergâhına çok da akıl erdiremedikleri Konya’nın en yoğun caddelerinden biridir. Üzerinde İsmet Paşa İlköğretim Okulu olduğu da unutulmamalıdır.

İŞGALAMAN

Asıl ismi Şeyh Ulema Yahşi’dir. Zamanla halk dilinde değişerek Şıhalaman Yahşi olmuş, kısala kısala son şekli İşgalaman olmuştur.

KADINLAR PAZARI

Şu andaki resmi adı Melike Hatun çarşısıdır. Bu isim Mevlana’nın kızının adıdır. Ancak bölge daha önceden çevre köylerden ve mahallelerden getirdikleri sebze ve meyveleri burada satan kadınlardan ismini almıştır. Bugün burası bir işhanı şeklinde dükkânlardan oluşan bir yerdir. Yine çevre köy ve mahallelerden gelen kadınlar ancak binanın dış kısımlarında satışlarını yapabilmektedir.

KONAK

Konya’daki birçok otobüs ve minibüslerin üzerinde gördüğümüz bu isim valilik binası kastedilerek bölgeye verilmiştir.

KÜLLÜKBAŞI

Bu isim hakkında iki rivayet vardır. Şems civarında ki bu bölgenin gül bahçesi olup, güllük başı olduğu şeklindedir. Bir diğer rivayet ise buranın surların dışında kaldığı için Konya halkının çöplerini sur dışına dökmelerinden dolayı Küllük başı olabileceğidir.

LARENDE

Selçuk döneminde Konya surla çevrilidir. Bu kale 12 kapı ile dışarıya açılmaktadır. Bu kapıların birisinde sahip ata Fahrettin Ali tarafından yaptırılan cami ve külliyenin tam karşısında rastlar ve ismi de Larende kapısıdır. Larende bugünkü karaman’ın o tarihteki ismidir. Bu kapıdan çıkan yolcular Larende’ye gider bu caddenin ismi de bu nedenle Larende Caddesi olarak bilinmektedir. Hatta pek çok zaman Sahip Ata Küliyesi içinde bulunan bu camiye de Larende Camisi de denildiği olmuştur.

MACUR PAZARI

Konya’daki bazı dolmuşların üzerinde gördüğümüz bu isim orijinalinde muhacir pazarı olup, bölge mübadele döneminde gelen göçmenlerin yerleştirildiği yerdir.

MENGENE

Konya da mengene adı ile ilgili iki farlı bilgiye ulaşıyoruz. Birincisi Bugün Mengene Caddesi üzerinde bulunan 1879 da tamir görmüş Mengene çeşmesidir. Yine 1950 de Konya’da çıkarılan bir gazeteye de Mengene adı verilmiştir.

MİMAR MUZAFFER CADDESİ

1881 de İstanbul’da doğdu. En tanınmış eseri Şişli’deki hürriyet abidesidir. Sirkeci Büyük Postane, önemli eserleri arasındadır. 1914 Konya Valiliği baş mimarı olmuş Sultan Selim Camiini restore etmiş, 1921 de Konya’da ölmüştür. Mezarı Konevi Caminin doğusunda ki, Turgutoğlu Türbesi yakınındadır.

MUSALLA BAĞLARI MAHALLESİ

Adını musalla mezarlığından almıştır. Bu mezarlıkta Şeyh Süca ve Şeyh Halil Türbeleri de bulunmaktadır. Musalla adı cenaze namazının kılınabilmesi için ölen kişinin üzerine konulduğu yer anlamına gelmektedir.

NAKİBOĞLU

Nakiboğlu adı Nakiboğlu Camiinin vakfiyesinden anladığımıza göre Konya müftüsü Nakibül Seyit İbrahim tarafından 1176 Hicri, 1762 Miladi yılında bu cami yaptırılmış ve o günden bu yana çevresi Nakiboğlu diye bilinmektedir.

NALÇACI CADDESİ

Ahmet Hilmi Nalçacı 1963 – 1969 yılları arasında Konya Belediye Başkanlığı yapmış olan bürokratımızdır. Cadde bugün onun soyadını taşıyor.

NEHRİ KÂFUR (NEHRİ KÂFİR)

Bu mahalle Osmanlı devletinde Konya’ya dışarıdan gelen bazı Hıristiyan tüccarların kısa süreli konakladıkları yer olup, yabancıların çoğunlukla yaşadığı bölgelerdir.

OVALOĞLU

Orjinali ovalı oğlu olup, mahallede bu isim de bir cami mevcuttur. Konya valisi Mehmet paşa tarafından 1764 de yaptırılan bu cami Ovalıoğlu (Çelikpaşa Cami ) olarak biliniyor.

PİREBİ MAHALLESİ

Pirebi Sultan Konya velilerinden Selçuklular devrinde yaşamıştır. Hoca fakihin talebesi Nasreddin Hocanın arkadaşı olduğu rivayet edilmektedir. Kabri Konya sanat enstitüsünü güneyinde kendi adıyla anılan caminin avlusundadır. Bugün öğretmen evleri diye bilinen bölge Pirebi Mahallesidir.

PİRİ MEHMET PAŞA MAHALLESİ

Piri Mehmet Paşa Kanuni Sultan Süleyman dönemi vezirlerinden olup 1523 de vefat etmiştir. Birçok ilde eser ve vakıfları olup Konya’da da Mevlana çarşısının arkasında bir camisi vardır. Bu gün eski garaj civarında ki mahalle adını bu camiden dolayısı ile Piri Mehmet Paşa’dan almıştır.

SADREDDİN KONEVİ MAHALLESİ

Sadreddin Konevi 1207-1274 yılları arasında yaşamış, Mevlana’nın da hocası olmuş, bir ilim adamı olup, bugün camisinin ve türbesinin bulunduğu mahalleye adı verilmiştir.

SEKİZ KÖŞE CAMİ

Şeker tekke yolunun çarşı tarafında başlangıç sağında bulunan ve sekizgen bir yapı olan bu cami bölgeye adını vermiştir. Sekizgen yapılar İstanbul’ da da birçok türbede de karşımıza çıkar. Bu durum sekiz rakamının yan yatırıldığında sonsuzluğu simgelemesindendir.

SİLLE

Sille ‘nin Silenos’dan geldiği fikri üzerinde durulmuştur. ‘Silenos’ , ‘kaynayıp, coşarak köpürüp akan su” anlamındadır. ‘Sel’ şeklinde kullandığımız Arapça ‘seyl’kelimesi ile yakınlığı, dikkate değer bir noktadır. Esasen Sillenin coğrafik yapısı da bu anlama açıktır. Sille bir sel yatağında, dere vadisinde kurulmuştur.

ŞEKERFURUŞ MAHALLESİ

Bu mahallenin adı mahalleye yaptırılan bir mescidden gelmektedir. Şeker furuş ismiyle bilinen mescit, Alaaddin Keykubad zamanında yaşayan Hüseyin bin Şaban isimli bir zad tarafından yaptırılmış, 1676 da tamir görmüş ve bugünkü Şeker Furuş Mahallesindedir. Hüseyin bin Şaban’ın keramet sahibi bir kişi olduğu tuzu şekere tahvil (dönüştürdüğü) ettiği için kendisinin Şekerfuruş ismiyle anıldığı kaydedilmiştir.

ŞEMSİ TEBRİZİ CİVARI

1185 yılında Tebriz de dünyaya gelen Şems-i Tebrizi’nin asıl ismi Mevlana Muhammed dir. 1247 ‘de vefat eden Şems adına bölgede bulunan cami ve türbeden dolayı bölgeye Şems denilmiştir.

ŞERAFEDDİN CADDESİ

Cadde bugün Şerafeddin camisinin arkasında kalmaktadır. Dolayısıyla 13.yy da camiyi de yaptıran Şeyh Şerafeddin’in ismini taşımaktadır. Şerafeddin Camisi de ilk olarak Şeyh Şerafeddin tarafından yaptırılmıştır. Ancak çok fazla tadilat görmüş bugünkü orijinal hali Osmanlı eseridir.

TEKKE CADDESİ

Sekiz köşe cami ile tekke mezarlığı arasında kalan bölüme verilen addır. Caddenin sonunda içerisinde Hoca Cihan’ında metfun bulunduğu tekke mezarlığı vardır.

ZİNDANKALE

Anadolu Selçuklu Devleti döneminde Alaaddin Keykubad zamanında 1221 de yaptırılan 4 km uzunluğunda ki dış surlara ilave edilen burçlar zindan ( hapishane ) olarak kullanılmıştır. Bu surların batısı bugün ki Zindankale mevki, doğusu Kapu Cami mevki idi. Hapishane olan burçlar bu günkü Zindankale mevkiindedir.

İlker VAROL

Proje Danışman Öğretmeni

Özel Enderun Liseleri Kültür Hizmetidir

Yorum Yaz