Enderun Liseleri olarak başlatmış olduğumuz “Konya’nın Başarılı Simalarıyla Söyleşiler” projesinin konuğu Usta Gazeteci Uğur Özteke , öğrencimiz Ayşe Sena Doğan’ın sorularını yanıtladı. Keyifle okuyacağınızı umuyoruz.
Öncelikle kısaca sizi tanımak isteriz. Kendinizden bahseder misiniz?
04.11.1960 Konya doğumluyum. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Bölümü mezunuyum. Liseyi bitirdiğim yaz bir gazetede gördüğüm “Muhabir aranıyor” ilanı üzerine bu mesleğe adım attım. 39 yıldır bayram tatilleri dahil tatil ! yapmaksızın gazetecilik yapmaya çalışıyorum. Biz basın mensupları 20 yılda emekli olduğumuz için 19 yıldır da sözleşmeli olarak her gün görevimi vicdanen en iyi şekilde yapabilmenin heyecanı içerisindeyim.
İhlas Haber Ajansı’nda Haberler sorumlu Genel Müdür Yardımcısı iken emekli oldum ve Konya’ya döndüm.
4 dönem Konya Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı yaptım. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Anadolu ve Konya temsilcisiyim. TSYD Derneği, Türkiye Yazarlar Birliği gibi basın kuruluşları ile ilgili pek çok kuruluşun üyesiyim. Ayrıca eğitimden spora, sağlıktan uyuşturucu ile mücadeleye kadar 20 yi aşkın derneğinde yönetiminde ya da üyesi olarak görev yapmaktayım.
Mesleğim ile ilgili olarak yurt içi ve yurt dışında sayısız seminer, konferans, panele katıldım. Yayınlanmış 7 kitabım bulunmakta. Türkiye’de 365 gün yerel yazı yazan tek gazeteciyim. Sürekli basın kartı hamilim. Evli ve iki çocuk babasıyım.
Gazete olarak yaptığınız çalışmalar hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
PUSULA Gazetesi henüz 15 aylık bir gazete. Ancak işverenimiz ve çalışma arkadaşlarımız ile şu anda tirajımız ve abone sayısı ile Konya’nın en çok satılan ve okunan gazetesiyiz. Gazetemizin haftalık yayın organı olan SPOR LİFE yine şehrimizin tek haftalık yayın organıdır. Bunun yanı sıra 14 ayda PUSULA Gazetesi iki kitap yayınlayarak kültürümüze katkı sağlamaya çalıştı. Yine birçok eserin baskıya girmesine sponsorluk yaptı. İnternet gazeteciliğinden belirli periyodlarda yayınlanan dergilerimizle yayınlarımızı geliştirmenin heyecanı içerisindeyiz.
Şuan yaptığınız işi yapmasaydınız hangi işle meşgul olmak isterdiniz?
Çocuklukta hayalim itfaiyeci olmaktı. Gençlik yıllarımda ise gazetecilik bir anda tutku oldu ve gözümü açmaya düşünmeye değerlendirmeye fırsat bulamadan kendimi bu mesleğin içerisinde buldum. Şu an için gazetecilik yapabilmenin dışında elimden hiçbir iş gelmez bunu çok iyi biliyorum.
Peki, şuan meşgul olduğunuz işin size getirileri nelerdir? Avantaj ve dezavantajlarından bahseder misiniz?
Mesleğimin manevi getirileri hayal edemeyeceğiniz, benim de kelimelerle anlatamayacağım kadar büyük. Tarifsiz bir manevi huzurun insanlara yardımcı olmanın gururu içerisindeyim.
Biz gazeteciler maalesef başta yöneticiler olmak üzere toplumun belirli kesimleri tarafından hiç sevilmezler. Güven vermezler. İtibar notları kırıktır. Bunu da saygı ile karşılıyorum. Çünkü her mesleğin kendilerine göre sıkıntıları bizim mesleğimizde biraz daha aşırıdır. Bu yüzden de mesleğimin tek dezavantajı soyadımı taşıyan eşime ve çocuklarıma zaman zaman zarar vermesidir.
Mesleğinizde başarılı olmak için hangi alanlarda ilgili olmak gerekiyor?
Bu meslekte başarı olmanın tek yolu insanlık dışı (!) çalışmaktır. 39 yıllık gazeteci, 19 yıldır da emekli olmama rağmen 7 gün 20 saat ayakta kalmaya çalışıyorum. Her şeyden süratle anında haberdar olmak zorundasınız. Sektörün alanı yok. İnsanın, canlının olduğu her şey sizin ilgi alınınızdır. Bu yüzden de asla özel hayıtımız yoktur. Eşimiz ve çocuklarımız ne acıdır ki işimizden sonra gelir. Bu da zaman içerisinde içimizde çok büyük bir vicdan azabına dönüşür.
Şu an olduğunuz konuma gelmek için ne gibi eğitimler aldınız?
Dediğim gibi aslında matematikçiyim. Alaylı bir gazeteci olarak yani mektepli değil alaylı bir gazeteci olarak mesleğe başladım. Eğitimi zaman içerisinde seminerler, kurslar, paneller ve de çok çalışarak kendimizi bu mesleğe adayarak bir şeyler öğrenmeye ve yapmaya çalıştım.
Bir gazeteci olarak; sözlü, yazılı ve sosyal medyadaki haberleri nasıl yorumlarsınız? Sizce birçoğunun haber değeri var mı?
Medyada yer alan haberler çok küçük istisnalar dışında mutlaka yaşanmış olaylardır. Haber değeri olup olmadığını ise biz gazeteciler okunurluk, izlenirlik rakamları ile test ederiz. Mesela Konya’da değer bulmayan hatta tepki alan bir haber Diyarbakır’da, Trabzon’da övgü alabilir. Haberin haber değeri olabilmesi haberin yayınlandığı toplum ile direk orantılıdır.
Size ulaşan haberler içerisinde son zamanlarda en çok ilginizi çeken, sizi şaşırtan ve üzen haberler nelerdi?
Haber bizim artık bir yaşam parçamız. Haber hava, su, ekmek gibi bir şey. Bu yüzden artık şu haber beni şaşırttı dersem yanlış olur. Çünkü toplumun her kesimi ile iç içeyiz. Özellikle kötü toplum adın8a sıkıntılı diyebileceğimiz haberlerin varlığını bizler zaten biliyoruz. Bu durum haber olarak yayınlandığı zaman da bizi etkilemiyor. Bir haberci olarak değil de bir insan olarak, eş, baba olarak üzen çok haber var. Çünkü biz, acaba niye artık bu biz! Olamıyoruz diye çocuklarımın geleceği adına büyük sıkıntı içerisindeyim. Çünkü benim çocuklarımın da toplumun bazı sıkıntılı konularından etkilenmesinden korkuyorum. Özetle haberler, kötü sıkıntılı haberler ne acıdır ki toplumun yaşanmışlıklarından haber olarak gündeme geliyorlar.
Gündemdeki haberler hakkında ne düşünüyorsunuz?
15 yıl Ankara ve İstanbul’da görev yapan en üst seviyede çalışan bir insanım. TBMM, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı muhabirliği yaptım. İnanın gündemde ki en son haberler bile benim için olağan ve rutin haberlerdir.
Peki gazeteciliği meslek edinmek isteyen gençlere ne söylemek istersiniz? Önerileriniz nelerdir?
39 yıllık gazeteci olarak “gazetecilik” bir aşk, bir sevda, bir tutkudur. Kaba tarifi ile kurtulması mümkün olmayan bir hastalıktır. Ama gazetecilik çile mesleğidir. Gazetecilik dervişlik gibidir. Hala PUSULA Gazetesinde ki odam benim çilehanemdir.
Bu mesleği yapmak isteyen gençlere bir şey diyemem. Diyemiyorum.
Gazetecilik benim için nasıl son nefesimi verinceye kadar bir hastalığım ise çocuklarımın da benim gibi gazeteci olmaması, bana özenmemeleri için de onların çalıştığım kurumlara girmesine dahi izin vermedim. Çünkü benim çektiğim çileleri onların çekmesine gönlüm razı olmadı.
*** Söyleşimize eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
Gazeteciliğin en güzel yönü bence, bir insan için adam gibi yapılırsa insanlara, toplumlara karşılıksız yardımcı olabilmede en etkin güç olmasıdır.
Sizin için aşağıdaki kelimeler ne ifade ediyor.Birer Cümle ile ;
• Konya : Ben.. Benim…
• Çocuk : Temizlik
• Gençlik : En Güzel Yıllar
• Eğitim : Herşey
• Başarı : Mutluluk
• Enderun Liseleri : Eğitimin Mütevazi Yüzü
Proje Danışmanları:Serkan Karataş , İsmail Ekmekçi , Muhammed Hançer