Ben şu anda bu yazıyı bir ezan dinlerken yazmaya başladım. Tam on dört yıl boyunca ezanın bu kadar güzel bu kadar huzur verici olduğunu sanırım ilk kez
fark ediyorum. Ne kadar şanslı olduğumu tam on dört yıl sonra keşfedebildim. Bu keşif büyük ihtimalle benim yeniden doğuşum olmalı. İçimdeki güneşin yeniden doğuşu…
Bu güneş hiç batmamalı sonsuzlukta. Yeniden karanlıklara gömülmemeli her yer…
Ezan namaza attığımız ilk adımdır aslında. Sorumluluğumuza giden yolda ilk çağrı. İyiliğe, güzelliğe, dürüstlüğe, mutluluğa açılan kapıdır ezan.
Hayat kaynağımıza bir yolculuk, en önemlisi de sorumluluğa bir çağrıdır ezan. Sorumluluğumuz Namaza…
Art arda her şehirde nefsini tatmin edebilen için açılan bir yol vardır. İnsan bir deneyebilse kalbinin sertleşmiş taşlarını ıslatmayı. Kulak ver,
dinle! Kapat gözünü. Bir açmışsın Mekke’desin. Bilal-i Habeşi’nin sesi yeri göğü inletiyor. Kapılarını aynı anda açan onlarca insan. Yüzlerinde ince
bir tebessüm, kalplerinde müthiş bir huzur. Dünyadan uzak, vesveseden uzak…
O sesle başla her güne, o sesle kalk yatağından. Şehrin o derin uykusundan sıyrılabilen belki de tek kişi ol. Dinle, dinle ey insan! Namaz uykudan hayırlıdır!
diyen o sesi dinle. Dön asırlar öncesine, Hz.Adem’e bak, ne de iyi biliyordu Rabbi karşısında acizliğini, Hz.Eyüp’e bak şükretmekten geri durdumu hiç Hz.Musa
Rabbinin azametinin binlerce kat azını gördü ama dayanabildi mi?
Bir camiye gir şimdi. Cemaati izle. Huşu içindeki namazlarını izle. Huzura dur huzurla. O an seninle milyarlarca Müslüman da aynı huzurda… sorumluluk bilinciyle…
Suriye’deki de Amerika’daki de Filistin’deki de…
HATİCE BİLGE KOÇAK – YASEMİN KUTLUCA
Özel Gençlik İlkokulu/Ortaokulu Öğrencisi