Uzun bir yaz tatili maratonunun ardından 2019-2020 eğitim öğretim yılının başlamasına sayılı günler kaldı. 9 Eylül’de başlayacak eğitim öğretim yılında yaklaşık 1 milyon 150 bin öğrenci ilkokul birinci sınıfa, yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrenci de okul öncesi eğitime başlayacak.
Okula yeni başlayacak öğrencilerin eğitim görecekleri okul hakkında bilgilendirilmesi, öğrencilerin yeni girdikleri eğitim ortamına kısa sürede uyum sağlamalarına katkıda bulunulması amacıyla 5-6 Eylül 2019 tarihlerinde uyum eğitimlerinde öğrencilerin heyecanı görülmeye değerdi.
Yeni eğitim öğretim yılı ve okula ilk defa başlayacak öğrenciler ile ilgili Gençlik İlkokulu Rehberlik Servisi’nden Mustafa Kılıç birtakım açıklamalar yaptı.
9 Eylül ile birlikte okul hayatına ilk defa başlayacak olan öğrenci ve velilerinde 5,6 Eylül’de yapılan uyum programlarında büyük bir heyecanın gözlemlendiğini ve bunun gayet doğal bir tepki olarak görmek gerektiğini ifade eden Kılıç, bilinmeyen bir eğitim hayatına başlanıyor olması ve toplumumuzda küçük yaşlardan itibaren çocuklarımıza okula başladın mı, ne zaman başlayacaksın, kaçıncı sınıfa gidiyorsun gibi sorular, çocukta okula karşı olumlu ve istekli bir tavır takınmalarına sebep olduğunu ifade etti.
Bunun tam aksine ise bu durum bazı çocuklarda kaygı, okul korkusu oluşturabildiğini de ifade eden Kılıç konu ile ilgili şunları söyledi:
Okula yeni başlamış bazı çocuklarda “Okulda ne yapılır? Ben istediklerimi yapabilecek miyim, ben yokken ailem ne yapıyor, büyük yaştaki çocuklar bana zarar verir mi?” gibi endişeler görülmektedir. Bu sebeplerden dolayı okula uyum problemleri görülebilmektedir. Okula yeni başlayan bireyde ilk üç haftalık sürede uyum problemlerinin görülmesi normal karşılanabilir. Bu süre bir ay ve üstünü aşıyor ise veli ve öğretmenlerin birey için okul psikolojik danışman ve rehber öğretmeninden profesyonel destek almasını önerebiliriz. Eğer bu sorun psikolojik danışman ve rehber öğretmenin çalışmaları ile de çözüme ulaşmadı ise bir ruh sağlığı uzmanından destek almak gerekebilir.
Bazı velilerin zihinlerinde “Çocuğum okulda zorlanır mı, okulda sıkılacak mı, öğretmeni çocuğumu sevip ilgilenecek mi, çocuğum okulu, öğretmenini sevecek mi, arkadaş edinebilecek mi?” vb. sorular oluşmaktadır. Bir çocuğun ilk defa okul hayatına başlaması çocuk açısından zorlu bir süreç olacağı kesin. Çünkü yeni bir ortama uyum sağlamak zorunda kalacak, ilk defa ailesinden uzun süre ayrı kalmış olacak, arkadaş ortamı ile tanışmış olacak ve ebeveyninin dışında ilk defa bir yetişkin ile yani öğretmen ile tanışmış ve onu örnek almaya başlamış olacak. Bütün bu durumları değerlendirerek hareket etmekte fayda var. Önemli konulardan birisi de çocuğun uzmanlar tarafından değerlendirilip zihinsel, psikolojik, sosyal olarak ilkokula hazır olup olmadığının incelenmesidir. Uzman görüşü de veli ile ortak ise çocuğun ilkokula başlayıp başlamamasına karar vermek da sağlıklı olacaktır.
Okulun ilk günlerinde velilere birtakım önerilerde bulunmak gerekirse:
- Çocuğun ailesi soğukkanlı olmalıdır çünkü ailenin verdiği tepkiler önemlidir. Çocuk bu tepkilere bakarak benzer kaygı ve panik yaşayabilir.
- Okula gitme ve devam etme konusunda ise velilerin tutarlı bir tutum takınması ve çocuğun okul yönünde olumlu bir dille cesaretlendirilmesi gerekmektedir.
- Okul her zaman eğlenceli ve keyifli bir ortam olmayacaktır. Arada öğrenciler okulda sıkılacak, zorlanacak ve yorulacaklardır. Bu durumları da öğrenciye aktarmak gerekmektedir.
- Okul ve öğretmen ile iş birliği halinde olunmalı çocukta okul ve öğretmen hakkında olumlu imaj oluşturulmalı öğrencinin yanında veya bulunduğu ortamda okul ve öğretmen eleştirilmemelidir.
- Okulun ilk günü vedalaşma süreci kısa tutulmalı. Çocuğun velisinden uzak kalabileceğini kısa sürede fark etmelidir. Sınıf önünde veya koridorlarda beklemek çocuktaki kaygıyı artıracaktır.
- Çocuk okulun ilk günlerinde sizden ayrılacağı için ağlayabilir. Yanından ayrılacağınızı sevgi dolu, yumuşak ama bir o kadar da kararlı ve net bir iletişim dili ile anlatmanız çocuğunuzun stresi ile başa çıkabilmesini sağlayacak ve kısa sürede ağlaması duracaktır.
- Çocuğunuz eve geldiğinde ona “Okulda sıkıldın mı?”, “Korkma!” vb. ifadeler kullanmak kaygısını pekiştirecek ve artıracaktır.
- Evde çocuğu öğretmeni ile tehdit etmeniz çocuğun öğretmenine karşı olumsuz duygular hissetmesine neden olabilir.
- Çocuğunuz okulda olduğu süre içindeki günlük planlarınızı çocuğun yanında yapmanız okula uyum sürecini uzatabilir.
2019/2020 eğitim-öğretim yılının ülkemize hayırlı olması temennisiyle “İlköğretim Haftası’nı kutluyor, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimiz başta olmak üzere tüm eğitim camiasına başarılı bir yıl diliyorum.
Mustafa KILIÇ – Özel Gençlik İlkokulu – Psikolojik Danışman