Enderun Liseleri olarak başlatmış olduğumuz “Konya’nın Başarılı Simalarıyla Söyleşiler” projesinin konuğu Konya Meram Belediye Başkanı Fatma TORU , öğrencilerimiz Fethiye Büşra Turgut ve Lamia Betül Çakır’ın sorularını yanıtladı. Keyifle okuyacağınızı umuyoruz.
Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1972 Konya doğumluyum. Memur bir aileden geliyorum. İki kız iki erkek dört kardeşiz. Ailenin en büyük çocuğu benim. İlk olmak kolay değildir; bir anne gibi her zaman üzerinizde bir sorumluluk vardır. Bu sorumluluklar insanı yetiştirip olgunlaştırıyor. Üstüme düşen bu görevle kardeşlerimle her zaman bir anne gibi ilgilendim ve ilgilenmeye de devam ettim; ama ne var ki kadere hükmümüz geçmiyor on yıl önce erkek kardeşimin birini kaybettim.
Ben seksenli yıllarda eğitim gördüm ve bizim kuşağın okuduğu o dönemlerde yani seksenli yıllarda kızlar pek ortaokula gitmiyordu. O dönemde genelde kız çocuklarının okumasına çok fazla sıcak bakılmazdı. O sıralarda açılan bir kolejin imtihanına girmiştim ve kazandım; fakat ailem göndermek istemedi. İlkokul öğretmenim Hatice Bostanoğlu, annemi ve babamı ikna etti, öğretmenimin ısrarıyla ortaokul eğitimime başladım. Ortaokul, lise derken üniversiteye başladık.
Harita Kadastro Mühendisliğinden 1994’te mezun oldum. Aslında 1993’te mezun olacaktım ama o yıl eğitim dönemi içinde Türkiye genelinde İçişleri Bakanlığı memurluk için sınav açmıştı, beş bin kişi alıyordu. O sınava girdim yüksek bir dereceyle Konya’ya atandım ama başörtüsü problemi oldu! On beş gün içerisinde bordromu aldığım halde memuriyete atanmama rağmen istifa etmek zorunda kaldım! Tabi bu durum okula da yansıdı ve böylelikle okulum bir yıl daha uzadı! Zaten 1993 yılı Türkiye için bir kırılma dönemiydi. Uğur Mumcu, Turgut Özal ve Eşref Bitlis suikastlarının olduğu dönemdi. Genel olarak ülke genelinde bir bunalım yaşanıyor kimlik çatışmaları varlığını şiddetle koruyordu. Öyle bir süreçte bu tür sıkıntıların olması o dönem için normaldi.
Zaman hep böyle aleyhte olmuyor. Rızk ise Allah’ın takdirindedir. Hayat tüm akışkanlığı ile yeniyi ararken ben Konya Büyükşehir Belediyesinde Harita Mühendisi olarak işe başladım. Daha sonra Meram Belediyesi’ne geçiş yaptım. İdarecilik, emlak ve istimlak müdürlüğü, kentsel dönüşüm proje koordinatörlüğü ve belediye encümenliği derken farklı idari görevlerde de bulundum. Toplamda 18 yıllık belediye hizmetimiz oldu. Ancak içimdeki okuma heyecanını yitirmedim ; 2010’ da başörtüsü şartının kaldırılmasıyla ALES’e girdim ve iyi bir puan alarak yüksek lisansa başladım. 2013’te sermaye piyasası kurulundan gayrimenkul değerleme uzmanlığı sınavlarına girdim ve lisansını da tamamladım. Böylelikle kendi değişimim ve gelişimim için gerekli eğitim çalışmalarına da önem verdim.
Eğitimde yaşın sınırı yok. Hangi yaşta olursanız olun yıllar sonra anne de olsanız çocuklarınız 20 yaşına da gelse eğitimde sınır yok. Yani ben hiçbir zaman şöyle düşünmedim: “Benim bir işim var, devlet dairesine girdim, devlet memuruyum, devlete sırtımı dayadım artık tamam demedim.” Hiç öyle bir şey düşünmedim ; hatta o esnada çocuklarım da büyümüştü. Buna rağmen eğitimden vazgeçmedim ve eğitimdeki mücadelemi Konya’ ya hizmetle süsledim.Rabbimin takdiriyle Meram Belediye Başkanı olarak görev yapmaktayım.
Mesleğiniz gereği çeşitli görevler icra etmektesiniz.Bir bayan olmanız hasebiyle sizin açınızdan baktığınız zaman bunların avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Kadın olmak her alanda zor: eğitimde, çalışma hayatında, siyasal hayatta ve toplumun her alanında da güç. Kadınlar güçlüdür her zorluğu kaldırabilir diye düşünüyorum. Kadınların zihin gücüne ihtiyaç duyulan şu dönemde gelişmiş ülkelere baktığımızda sosyal ve çalışma hayatında kadınlar çok aktif görev almaktadırlar. Ülkemizde ise önceki yıllarda kadınların okumasına bile sıcak bakılmazken günümüz toplumunda böyle değil kadınları her alanda çalışıyor görebiliriz.
Kulları Allah istihdam eder. Allah sizi nerede görmek istiyorsa size o işin sebebini işletiyor. Ve şimdi Rabbim takdir etti, Konya Meram Belediye Başkanı olarak Konya’ya hizmet ediyorum. Elbet her durumun ve her işin bir zorluğu vardır ancak şu an ki zorluk işi bilip bilmemekle alakalı. Siz işi bilip toplumun değerlerine uygun davranıp kültürünüzü, dilinizi, maneviyatınızı ve ahlakınızı muhafaza ettikten sonra toplum size kadın veya erkek gözüyle bakmıyor, sizin yaptığınız işe bakıyor. Halk çalışmalarınıza, icraatlarınıza, hizmetlerinize önem veriyor. Peygamber Efendimiz Hadis-i Şeriflerinde (s.a.v): “İşi ehline veriniz.” buyuruyor. Buradan anlaşılan şu ki: Hizmeti en iyi şekilde liyakatli olarak kim yapıyorsa toplum ona saygı duyar.Ben işimi severek yapıyorum ve yıllardır da hep severek yaptım.İşkolik bir yapım var.Bu nedenle üreten , projeye önem veren ve analitik düşünen biriyim.Bu bağlamda zor diye bir şey yok.Zoru kabul etmiyorum.
Son yıllarda devlet politikasına baktığımızda devlet kadınların önündeki her türlü zorluğu kaldıracak uygulamalar gerçekleştirdi. Mevzuatlar çıkarıldı kadın ve erkek fırsat eşitliğiyle ilgili kadınlara pozitif ayrımcılık tanınmasıyla ilgili birçok yasal değişiklik oldu. Bu da bizim önümüzü ciddi anlamda açtı. Yani şu anda ciddi bir sıkıntı yaşamıyorum. Tabi burada tek sorun şu; siyasette aktif konumda bulunmanız hasebiyle akşamları ve hafta sonları sürekli bir mesai harcamanız gerekiyor. Ailenize çocuklarınıza ayırdığınız vakit azalıyor bu konuda vicdanen biraz rahatsızlık duyuyorum. Aileme ve çocuğuma yeterli zamanı ayıramadığımı düşünüyorum.Ama ilerleyen dönemlerde İnşallah yoluna koymaya çalışacağız.
Bayan bir siyasetçi olarak hem cinslerinize yönelik yaptığınız veya yapacağınız projeler neler ?
Şimdi bayanlarla ilgili özellikle seçim öncesi dönemde yaptığımız saha ziyaretlerinde hanımlarımızın benden bazı talepleri olmuştu. Özellikle alt gelir orta gelir grubundaki kadınlarımızdan: “Eşim asgari ücretle çalışıyor üç çocuk okutuyorum, kooperatif taksiti ödüyorum, aile ekonomisine katkıda bulunmak istiyorum, elimden iyi bir işçilik geliyor ama bunu pazarlama imkânım yok, her hangi bir dükkân açma imkânım da yok, bize bu konuda proje geliştire bilir misiniz?” diye sorular sorulmuştu. Seçimden sonra bunun üzerinde çalıştık ve bundan bir ay kadar önce şu anda Gençlik Eğitim Kurumlarının hemen yanında bir yerimiz vardı bu yeri hanımlarımıza tahsis ettik. Bacıyan-ı Meram kadın girişimci kooperatifini kurduk. Şu anda o kooperatifimize bin tane hanım başvuru yaptı ve açılışını yaptık. Bacıyan-ı Meram ismini koymamızın sebebine gelince, kısaca değineyim.
“Selçuklu döneminde Anadolu’da Ahilik teşkilatının etkisi çok büyüktür. Kültürümüzün, maneviyatımızın oturmasında Anadolu’nun İslamlaşmasında Ahi teşkilatının çok büyük önemi var. Ahi Evran kurmuştur. Ahi Evran’ın eşi Fatma Bacı da Bacıyan-ı Rum olarak yani Anadolu Kadınlar Birliğini Kolu’nu kurdu. Rum, Anadolu anlamına gelir. Bacıyan kız kardeş demek. Anadolu kadınlar birliği gibi bir şey bu. Tarihteki kadın örgütlenmelerinden ilki diyebiliriz. Kadınlar; sosyal hayatta, ekonomik hayatta ve ahlaki alanda eşlerine destek olarak toplumun gelişmesini ve kadınların gelişmesini sağladılar.” Biz de tarihle aramızda köprü kurarak hanımlarımız aynı görevi yerine getirmelerini istedik. Orada kişilerin yeteneğine göre alanlar açtık: Ev dekorasyonu, hediyelik eşya, iş ve ev tekstili, gıda, aşçılık ve çini üzerine çok farklı alanlarda başvuru var. Biz de onları gruplandırdık.Hanım arkadaşlarımız şu anda o gruplamalar üzerinden kurumsal yapıyı oluşturdular çalışmalara başladılar.Kendi ayaklarının üzerinde durup belli bir noktaya gelene kadar destek olacağız.Şu anda “pazar” oluşturma noktasında eksikleri var.Bu anlamda gerekli bağlantıları kumaya çalışıyoruz.Bu yapılandırmaya ilçelerimizden de talep gelmeye başladı. Bunun dışında Avrupa Birliği projemiz var, proje hazırlandı gönderildi. Diğer yandan da Huzur Akademisi, Aile Akademisi ile sosyokültürel boyutta hanımların eğitimine, çocukların eğitimine yönelik ve sağlıkla ilgili bilgilendirmelere dair devam eden çalışmalar var.
Şehrimiz için düşünülen pembe otobüs projesini biliyorsunuz. Sizce bu projenin yapılma sebepleri nelerdir?Bize bunlardan bahsedebilir misiniz?
Toplu ulaşım Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluğunda biliyorsunuz. Bayan ve erkek otobüsünün ayrılması ile ilgili karar verici mekanizma Büyükşehir Belediyesidir. Pembe otobüs projesinin gerçekleşmesi için destek veririz gayet güzel de olur.
Bildiğimiz üzere Konya eski tarihi olan bir şehirdir buna istinaden şehrin tarihi dokusunu korumak için yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Konya kadim bir şehirdir. Selçukluya başkentlik yapmış bir şehrimiz. Meram bölgesinde bulunan tarihi dokunun bir kısmı Cumhuriyet Döneminde tahrip edilmiş maalesef günümüze çok azı ulaşabilmiş. Bizde bunları korumaya özen gösteriyoruz. Özellikle bina formunda olanlara yenileme çalışmalarımız var. Tarihi yapılarla ilgili çalışmalar devam ediyor;ama benim en büyük projem Şükran Mahallesi’dir. Bedesten çarşısının yan tarafı ile Sırçalı Medrese arasında kalan kısım 200.000 metrekarelik bir alan. Burada çok eski köhnemiş dört katlı yığma yapılar var. Bu, kırk elli yıllık yıkılmak üzere olan binaları yenileyip şehrimize sunmak istiyorum. Şehir insan ilişkisini sosyolojik açıdan incelediğimizde de bu bölgede suç oranı yüksek eğitim seviyesi düşük. Bu bakımdan belirtilen bölgede yenileştirme güzelleştirme çalışması yapılırsa hem bu bölge Konya’nın en güzel yerlerinden biri olur, hem de kozmopolit olan bu sosyal dokudaki suç oranı daha az olur, diye düşünüyorum. İnşaallah bu bölgeyle ilgili çalışmalarımıza birkaç ay sonra start vereceğiz.
Ayrıca Ateşbazı Veli’yle ilgili de bir projemiz var. Ateşbazı Veli dünyada türbesi olan tek aşçıbaşıdır.O çevreyi, merkezi bir yer haline getirip turizme hizmet edecek şekilde tasarlamayı düşünüyoruz.Bizi biz yapan değerleri tanıtmamız lazım.
İnternet üzerinden gerçekleştirilen Üç boyutlu sanal turlar yapılıyor. Bunun hakkında düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Gayet güzel buluyorum. Bu tür çalışmalar teknolojik yatırımların şehirle birleştirilmesi ve kent bilgi sistemiyle alakalı bir konu olduğu için turizme daha çok katkı sağlayacağına inanıyorum.
Çalışma yoğunluğunuz içerisinde kitap okumaya vakit ayırabiliyor musunuz?
Kitap okumayı çok seviyorum.Fırsat buldukça da okumaya çalışıyorum.Başucu kitaplarım vardır.Hatta birkaç kitabı bir arada okumaya çalışıyorum.Daha çok tarihi kitapları seviyorum.Geçmişimizi,tarihi yapımızı anlatan kitaplar daha çok ilgimi çekiyor.Okumanın önemi büyük.Gençler de bunun farkına varıp mutlaka okumalı.Farkındalık,hitabet ve donanım açısından kitap okumanın önemi oldukça fazla.
Karatay İlçesinde eğitim veren okulumuz Özel Enderun Liseleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Okulunuzu tanıyorum.Hatta oğlum Gençlik Ortaokulu’nda okuyor.Yani aynı kurumda yer alıyoruz.Oğlumun TEOG başarısında okulunun da payı çok büyük.Enderun Liseleri oldukça başarılı ve adından söz ettiren bir kurum.Hem eğitim hem öğretim alanında örnek çalışmalarınız var.
Hem Belediye Başkanı hem de anne olarak biz gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Şu anki imkânlarınızın kıymetini bilin. Aileler gençleri yönlendirme konusunda şu anda çok bilgili. Size sundukları imkanları değerlendirmeniz gerekiyor. Ve bundan istifade ederek de bol bol okumanız lazım. Özellikle tarihimizi öğrenmemiz lazım. Çünkü tarih tekerrürden ibarettir. Biz tarihimizi bilirsek daha bilinçli daha uyanık oluruz. Ve buna bağlı olarak gelişim sağlarız. Bunun dışında daha idealist ve özgüveninizin yüksek olması gerekiyor. Bu özgüveni Sayın Cumhurbaşkanı’mız milletimize aşıladı. Dünya’ya meydan okuyoruz. Allah’ın izniyle iyi noktalara gelecek bir nesil yetiştirileceğine inanıyorum. Yeter ki gençlerimiz kendine güvensin ve çalışsın. Rabbim herkesi görüyor. Her şey takdir meselesidir. Ondan sonra hayırlısı olsun diyeceksiniz. Çalışıp çabalayıp tevekkül edeceksiniz. Hepinize başarılar diliyorum. Allah gençlerimize zihin açıklığı, öğretmenlerimize de kolaylıklar versin. Nihayetinde çocuklarımızı sizlere emanet ediyoruz. 6 yıl boyunca Gençlik Eğitim Kurumlarında çocuğumuzla ve bu aileyle beraber olduk. Hem aile hem kurum olarak sizin katkınızla birlikte hamdolsun güzel bir çocuk yetişti. Çok teşekkür ederiz.
Çok teşekkür ederiz Fatma Hanım.Bize zaman ayırdığınız için.
Çok güzel bir sohbet oldu.Emeği geçen herekese teşekkür ederim.
Proje Danışmanları:Serkan Karataş , Öznur İç , Muhammed Hançer