-Yeni Ceo adayları toplantı odasında, sizi beklerler,dedi. Münir Bey bütün düşüncelerin ağırlığını üstünden atıp ayağa kalktı. Semih Bey’le beraber koridorda yürümeye başladılar. Münir Bey her adımda işi bırakacak olmanın verdiği sıkıntıyla yürümeye devam etti. Toplantı odasına girdiğinde herkes ayağa kalktı. Kendine ayrılmış yere oturdu ve eliyle diğerlerine oturmasını işaret etti. Herkes oturduktan sonra Münir Bey:
-Biliyorsunuz ki buradan ayrılmak zorundayım. Ben gittikten sonra kalan boşluğudolduracak yeni Ceo’yu bulmak için buradayız. Çok konuşmayı sevmem, sizi dinliyorum, dedi ve arkasına yaslandı. Şık görünümlü bir adam ayağa kalkıp konuşmaya başladı.
– Ben Melih Güner. Buraya bu şirketi nasıl idare edebileceğimi göstermek için geldim. Bu konuda iddialıyım zira tecrübelerim oldukça fazla. Umarım bu şirket benimle beraber yükselir, dedi. Münir Bey koltuğunda doğrulduktan sonra konuştu:
-Eski işinizden ayrılma sebebiniz neydi? diye sordu. Melih Bey bu soruyu bekliyormuş gibi cevap verdi:
-Çalışanlarla ufak sorunlarım vardı,dedi. Münir Bey başını olumlu anlamda sallayıp oturmasını işaret etti. Kafasını çevirdiğinde yanında oturan adama baktı. Melih Bey’in aksine sade görünüşlü efendi bir adamdı. Ayağa kalkıp konuşmaya başladı.
-Ben Bekir Aras. Allah’ın izniyle burayı büyütüp, işleri daha iyiye götürmek için buradayım,dedi ve oturdu.Çok fazla konuşmamıştı. Zaten iddialı ve konuşkan biri de değildi. Münir Bey her ne kadar bu adamın Ceo olmasını istese de kendi çıkarlarına göre değil, şirketin çıkarlarına göre hareket etmek zorundaydı. Semih Bey’le kısa bir tartışmadan sonra kararını yüksek sesle açıkladı.
-Yeni Ceo Melih Bey’dir. Hayırlı ve uğurlu olsun, dedikten sonra kalkıp odadan çıktı. Odasına gidip odayı izlemeye başladı. Odayı son görüşü gibi dikkatle inceledi. Biraz hava almak için dışarı çıkmak istedi. Koridordan kendine doğru gelen Bekir Bey dikkatini çekti. Konuşmak için yanında durdu.
-Bekir Bey. Siz neden Melih Bey gibi iddialarda bulunmadınız? diye sordu.Bekir Bey sakin bir ses tonuyla konuştu.
-Ben Ceo olmayı isterdim elbet ama bu işte hazır cevap ya da konuşkanlık önemlidir. Melih Bey dediklerine göre benden daha iyi Ceo olacaksa neden önünde durayım? dedi. Münir Bey, Bekir Beyin konuşmasına hayran kalmıştı. Söyledikleri duru ve mantıklıydı. Bu kadar edepli bir insan görüp görmediğini düşündü.Onu bu huyundan dolayı takdir edip yanından ayrıldı.
Melih Bey ceo olalı tam bir ay geçmesine rağmen şirketin kötü durumu Münir Bey’in kulağına geldi. Şirket batmak üzereydi. Münir Bey hemen ilk uçakla Ankara’ya gidip Melih Bey’le konuşmak istedi. Fakat çok geçti. Melih Bey istifa etmişti. Münir Bey Ankara’ya geldiğinde Bekir Bey’i aramaya başladı. Bu süre içinde ceoluğu kendisi yaptı. Bekir Bey’i bulduğunda ceo olması için ısrar etti.Bekir Bey bu teklifi kabul edip ceo oldu. Bu karar Münir Bey’in içine fazlasıyla sinmişti. İstanbul’a geri dönmeye hazırdı.
Bekir Bey’in güzel haberleri ile sevinen Münir Bey’in keyfine diyecek yoktu. Bekir Bey şirketi toparlamakla kalmamış kazancı ikiye katlamıştı. Herkes bu kadar başarılı bir iş adamını tanımak istiyordu. Münir Bey Ankara’da bir konferans düzenleyip konuk olarak Bekir Bey’i davet etti.
Konferans günü gelip çattığında Bekir Bey ayağa kalkıp eline mikrofonu aldı ve konuşmaya başladı.
-Ben Bekir Aras. Bu şirketin ceosuyum. Şirketi bana bırakırlarken durumu iyi değildi. Lakin Allah’ın da izniyle işler artık iyi.Benden önceki Melih Bey’in istifası beni üzdü. Hayırlısı buymuş. Sağolun, dedi ve mikrofonu koydu. Bu konuşmadan sonra Münir Bey bir kere daha Bekir Bey’in edebine hayran kaldı. Münir Bey’de ayağa kalkıp mikrofonu eline alıp konuşmaya başladı.
-Ben Münir Pala. Bu şirketin eski ceosuyum. Buradan ayrılmak zorunda kaldığımda, bu gidiş hiç içime sinmemişti. Şirketin işleri kötüye gitti. Bunu duyunca baştan beri ilgimi çeken, üslubuna ve edebine hayran kaldığım Bekir Bey aklıma geldi. Onun ceo olması için elimden geleni yaptım. Sonunda ceo oldu. İşleri yerine koymayı başardı. Bende ondan bunu beklerdim. Ama bildiğim bir şey varsa da bu başarıyı sadece çalışmakla elde etmedi. Edebi ve güzel ahlakı da büyük rol oynadı. Ne demiş Yunus Emre:
İlim meclisine girdim, kıldım talep
İlmi ta geride buldum, İLLA EDEP İLLA EDEP. Teşekkürler…