Dostun Sessizliği Düşmanın Cesaretini Arttırır

0

Bugün dünyanın tekrar çift kutuplu bir siyasi kamplaşmaya doğru hızla evirildiği bir süreçte, kimi rejimler yerle bir olurken kimileri de yerlerini iyice sağlamlaştırıyor. Komünist Çin Halk Cumhuriyeti de temelde hiç değişmeyen politikalarıyla mevziini koruyor. Kurulduğu günden bu yana sınırları içinde kalan halklara uyguladığı insan hakkı ihlalleri, bilhassa Müslüman Uygurlara yönelik uyguladığı şiddet ve baskı politikalarıyla hiçbir uluslararası teamülü dikkate almıyor. Doğu Türkistan’ın masum, yalnızlaştırılmış halkı, insan hakları ihlalleri konusunda tüm dünyaya seslerinin duyurulmasını talep ediyor. Farkındalık oluşturarak ümmet bilinci ve birlikteliği sağlamaya çalışan Özel Enderun Fen ve Anadolu Lisesi de programlarına devam ediyor. Bu kapsamda Doğu Türkistan zulmünü anlatması için zamanında orada yaşamış ve ailesini kaybetmiş bir dramı öğrencilerle buluşturdu. Dört evladını ve eşini bu zulüm nedeniyle kaybeden kardeşimizin duygulu konuşması esnasında şu ifadeleri kullandı: ”Mabetler yakılmakta, Kur’an-ı Kerim ayaklar altında çiğnenmekte, evler ve okullar yakılmakta, yıkılmaktadır. 15 yaş üstü gençler toplu bir şekilde katledilirken, medeni dünyadan tek bir ses çıkmamaktadır. Birleşmiş milletlerin son verilerine göre; Çin zaliminin, kırsal kesimlerde etrafını duvarlarla örmüş olduğu 39 kampta bir milyona yakın Müslüman Uygur esaret altında tutulmaktadır. Kamplarda yapılan çirkin muameleler babından; erkeklerin sakal bırakmalarına, namaz kılmalarına, Kur’an okumalarına ve kadınların tesettüre riayet etmelerine müsaade edilmemektedir. Zorla içki içirilen esirlere, ‘Ben Allah’a inanmıyorum ve İslam dinini kabul etmiyorum’ türünden belgeler imzalatılmaktadır. Orada aklınıza gelebilecek her türlü eziyet gerçekleştirilmektedir. Bu nedenle sizlerden destek bekliyoruz. Çünkü şu anda orada savaştan beter bir hal var.” şeklinde konuştu.

Yorum Yaz