Son yıllarda sürekli gençlerimizin manevi ve ahlaki değerlerimizden neden bu kadar uzaklaştığını okuduk, yazdık, eleştirdik.
Okulda öğretmene karşı gelen, anne babasını tanımayan ve sokakta toplumun değerlerini alt üst eden bir gençliğin neden bu hale geldiğini sorgulamamız, düşünmemiz gerekir. Ahlaki ve manevi değerlerimize sahip ve bunların farkında olan bir gençlik yetiştirmeyi görev bilmeliyiz.
İlk önce ailesinden, daha sonra eğitim gördüğü okulundan ve yaşadığı toplumdan aldığı örnekler kendilerini şekillendirme de rol oynacaktır.
Aile içindeki iletişimsizlik çocuğu kendine en yakın yol arkadaşlarını(televizyon, internet vs.) mecburen seçmek zorunda bırakmıştır.
Fakat bu yol arkadaşlarının onlara neler kaybedip neler kazandırdığını hiç düşündük mü?
Türk aile yapımızı ve dünyaya örnek olarak gösterilen değerlerimizi yok etmek için televizyon, sinema, dinlediğimiz şarkılar, internet gibi yoldaşlar(!) bir silah gibi kullanıldı ve hala da kullanılıyor. Böylelikle Siyonizm asırlardır ulaşmaya çalıştığı hedefine ulaşıyor. Bu toplumu ahlaksızlaştırmaya başladı ve o toplumu ayakta tutan manevi değerlerimiz yok olmaya yüz tuttu.
En kötü tarafı da empoze edilmeye çalışılan fikirler ve ahlaksızlık çok normalmiş gibi meşrulaştırıldığını görüyoruz. Çocuklarla birlikte ebeveynlerde bu silahların ateşine maruz kalıyor ve gençlerin bilinç altının zararlı materyallerle doldurulduğunun hiç de farkına varmıyoruz.
Bunun sonucunda da sevgi, saygı ve aile gibi değerlerden uzak bir gençlik ortaya çıkıyor. Tek suçlu bu yol arkadaşları mı?(!) . Hayır tabiî ki de. Onlara reyting kazandıran ve vazgeçilmez olarak gören ebeveynlerde de. Biz değerlerimizi öğretmeye yada yaşamaya çalışsak onlarda bu yol arkadaşları(!)yla tanışmayacaktı belki.
Onbir yaşında babasının koca devleti emanet ettiği FATİH SULTAN MEHMET de gençti, İstanbul’u fethetmenin hayallerini kuruyordu. Milli şuurun farkında bir gençti. Mesele Fatih olabilmek değil mesele Fatih’in annesi babası olabilmek…
Milli ve manevi değerlerimize sahip bir gençlik için ilk önce ahlak gerek.
Ne güzel buyurmuş Mevlana; ‘’Bütün cihanı araştırdım, güzel ahlâktan daha üstün bir liyakat bulamadım.’’diye…
Fazilet ALTUNTAŞ
Rehberlik Öğretmeni
Gençlik Temel Lisesi
