ÖZEL GENÇLİK’TEN ARA TATİL UYARISI
Okullar on beş günlük yarıyıl tatiline giriyor. Yurdun her köşesinde her yaştan her öğrenci karne alacak. Bu karnelerde öğrencinin bir dönemlik gayreti, emeği ve zamanı bulunuyor. Bu nedenle ara tatil kimi öğrenciler için sevinçli kimi öğrenciler için ise biraz buruk geçecek. Bütün bu süreci değerlendiren Özel Gençlik İlkokulu & Ortaokulu Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisi Uzmanı Hacer Ülker karnede alınan sonuç ne olursa olsun ara tatildeki iki haftalık zamanın “Etkili, verimli ve keyifli” geçmesi gerektiğini vurguluyor.
Öğrenciler için tatil denildiğinde “Boş zaman” algısının baskın olduğunu “Etkin ve verimli olmanın” mesele edinilmediğine dikkatleri çeken Ülker, esasında bu durumun çocuklara hasredilemeyeceğini toplum olarak böyle düşündüğümüzün ve davrandığımızın altını çiziyor. “Mesela hafta sonu tatilinde geç kalkmak bizim için vazgeçilmez bir hak olarak telakki ediliyor. Vakitlice kalkmayı, verimli bir gün geçirmeyi mesele edinmiyoruz. Dinlenmek gibi bir mazeret, bizim hep güçlü gerekçemiz oluyor” diyen Ülker, bu durumun sebebinin bir yere kadar kent insanının yoğun yaşamıyla açıklansa bile bu durumun bir yerden sonra zamana verdiğimiz değerin azlığıyla ilgili olduğunu söylüyor. Ki bu durum esasında kent yaşamının tabiatıyla uyumsuz bir görünüm sergiliyor. Zamanı hep bir mesai algısıyla yaşayan kent insanı tatil söz konusu olduğunda kendiyle, eviyle, ailesiyle konu komşusuyla geçireceği zamanı verimli kullanmakta müşküle düşüyor. Günün yarısını yatakta geçiren bir aile akşama kadar kendini zor topluyor. Daha da ilginç olan tatil döneminde en çok eleştirilenlerin çocuklar olması diyor Ülker; “Oynadığı için arkadaşlarıyla keyifli vakit geçiren çocuğun boş işlerle uğraştığı hep söyleniyor. Oysa oyun çocuğun gıdasıdır, temel yaşam becerisidir. Bir sorun aranacaksa bunun oynayan çocukta değil evinden çıkmayan, kendini hapseden, bilgisayar ekranına kilitleyen ya da hep ders çalışan çocukta aranması gerektiğini söylüyor.
Özel Gençlik İlkokulu&Ortaokulu PDR Uzmanı Hacer Ülker, ara tatil için sıkı hazırlanmış, çocuğa nefes aldırmayacak ders programlarının yerine öğrencinin bolca oynamasının, her gün kitap okumasının ve işlediği ders konularına ilişkin mini tekrarlar yapmasının yeterli olacağı tavsiyesinde bulunuyor. Bu bağlamda doğa etkinliklerinin, doğa ya da şehir gezmelerinin önemine dikkat çeken Ülker, bir çocuğun ailesiyle beraber yapacağı bir müze gezisinin onun gelişimini ve aile ilişkilerini bambaşka mecraya sevk edeceği tespitinde bulunuyor. Konya’nın kültürel şehir gezmeleri için çok ciddi imkânlara sahip olduğunu vurgulayan Hacer Ülker, tatil etkili, verimli ve keyifli geçtiğinde bir manaya kavuşur diyerek öğrenci velilerinin çocukların karne durumları ne olursa olsun yaş gruplarını dikkate alınmalarını ve beklentilerini buna göre belirlemeleri gerektiğinin altını çiziyor.
