Dünyada bilinen ilk katarakt ameliyatını, asıl ismi Ebu’l-Kâsım Ammâr b. Ali el-Mevsılî(vefatı H. 400/M. 1010) olan ve İslâm târihinde kısaca Ammâr, batıda ise “Canamusalı” olarak tanınan Müslüman tıp âlimi yapmıştır. Ammâr, Musul’da doğduğu için Mevsılî diye anılır.
Göz ilmi yani oftalmoloji ilminin babası sayılan el-Mevsılî, Horasan, Filistin ve Harran’ı dolaşmış büyük bir göz cerrahıydı. Yaptığıameliyatlardaki muvaffakiyeti onu efsâne haline getirmişti. Sultan Hâkim (M. 996-1021) devrinde Mısır’a yerleşen el-Mevsılî, burada göz doktorluğu yaptı. Meşhur “Kitâbü’l-Müntehab fî İlâci’l-Ayn ve İlelihâ ve Müdâvâtihâbi’l-Edviye ve’l-Hadîd” isimli eserini Mısır’da yazdı.
Halk arasında perde olarak da bilinen katarakt, göz merceğinin saydamlığını tamamen veya kısmen yitirmesi, donuklaşması ile ortaya çıkan ve mühim görme kaybına sebep olan bir göz hastalığıdır.
Ammâr, kitabında yaptığı göz ameliyatlarını, yani kendi îcâdı olan altı defa yaptığı katarakt ameliyatını en ufak teferruatına kadar, açık-seçik ve canlı bir tarzda, hatta bugünün okuyucusunun bile rahatlıkla anlayabileceği bir tarzda anlatır.
İslâm âleminin yetiştirdiği en büyük göz hekimlerinden birisi İslâmiyet gelmeden önceki Yunanca kaynaklarda bile bu ameliyatlarla karşılaştırılabilecek hiçbir bilgi bulunmamaktadır ve hatta yakın devir literatüründe bile bunların benzeri yoktur. Bundan da anlaşılıyor ki, el-Mevsılî kendisinden öncekilerden kopya yoluyla değil bizzat kendi ilmî kudretiyle bu ameliyatları gerçekleştirmiş ve dünya tıp târihi literatürüne tek olarak geçmiştir.
Bu ilk olma vasfı 18. yüzyıla kadar, öyle kesin ve ilgi çekici hastalık ve tedavi meseleleriyle tekrar karşılaşıncaya kadar devam etmiştir.
Ammâr’ın en mühim yanı, kendisinin îcat ettiği metal bir iğne ile (yani bugünkü enjektör gibi) yumuşak katarakt tabakasını kesin bir şekilde ameliyat etmesidir. Bu ameliyatlarda kataraktı emerek çıkartmayı başarmıştır. Bir diğer husus ise, sarkık iris tabakasını alması ve bununla birlikte görme kabiliyetinin kaybolmamasıdır.