Milli Meclisin Açılışının 101. Yılı Vesilesi İle;
Yeryüzünde adaletin hâkim kılınması için İlâ-yı Kelimetullah’ı üç kıtaya yayarak nizam-ı alem mücadelesi veren Devlet-i Ebed Müddet Osmanlı, oldu bitti ile I. Dünya Savaşı’na çekilmiş, Çanakkale ve Kütü’l Ammare gibi şanlı zaferlerimize rağmen, müttefiklerimizin yenilgisiyle, yenik devlet kabul edilerek toprakları işgal edilmişti. M.Kemal liderliğinde Anadolu’da yürütülen bağımsızlık mücadelesinin güçlenmesi, Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nde “Misak-ı Milli” kararının alınarak dünyaya duyurulması üzerine İtilaf Devletleri, 16 Mart 1920’de İstanbul’u fiili olarak işgal ettiler. Meclis işgal kuvvetlerince kuşatıldı ve bazı milletvekilleri tutuklandı, Malta’ya sürgüne gönderildi.
Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin işgali ve milli iradeye darbe vurularak feshedilmesi üzerine, Heyet-i Temsiliye Reisi Mustafa Kemal Paşa imzasıyla 21 Nisan 1920’de kolordulara, valiliklere, müdafaa-i hukuk heyetlerine ve belediye başkanlarına çok acele kaydıyla telgraf çekilerek,“Yüce Allah’ın lütfuyla Nisan’ın 23’ünde Cuma günü, Cuma Namazı’ndan sonra, Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır…” denilmiş ve 23 Nisan günü Meclis’in açılış tören programı bildirilerek bunun halka duyurulması istenmişti.
“Vatanın İstiklali, Hilafet ve Saltanat makamını kurtarmak” vazifesi ile, Nisan’ın 23’ünde Cuma günü, Hacı Bayram- ı Veli Camii’nde kılınan Cuma Namazından sonra, Kur’an – ı Kerim Hatimi, Buhari- i Şerif ve Dualarla Ankara’da açılan bu meclise, Bağımsızlık mücadelesi veren bu topluluğa ve bu yüce Millet’e atfen de “Büyük Millet Meclisi” adı verildi.
Tarihimizin tek ulusal meclisi olan, Hilafet merkezinin işgal edildiği bir dönemde olağanüstü şartlarda kurulmuş olan ilk Meclis, düşman işgali altındaki Anadolu ve Rumeli topraklarında, İstiklal Harbi’ni başarı ile yürütmüş, bağımsızlık hedefine ulaştıktan sonra da Lozan Antlaşması’nın kabulü öncesinde kendisini feshetmiştir.
Milli ve manevi değerler temelinde yükselen, milli hâkimiyetin tecelli ettiği demokratik sistem ile muasır medeniyetler arasında aydınlık geleceğine ufuk açan Türkiye Cumhuriyeti, zamanla darbeler ve müdahaleler ile karşılaşsa da tarihinden edindiği engin tecrübeler ile sonsuza kadar var olmayı başaracaktır. Tarihinin çağırdığı bu millet, mazlum milletlerin bekleneni olacak, dünyadaki tüm sömürge sistemlerine son vererek, dünyaya arzulanan nizamı Allah’ın izniyle hâkim kılacaktır.
Bu vesile ile Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 101. Yılında, tüm İstiklal kahramanlarımız ve şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.