2025 Yaz Okulu

0

2

Çünkü çocukların gelişimi mevsim tanımaz. Yaz tatili, çocukların büyüme yolculuğunun sadece bir durağıdır. Onların merakı, enerjisi ve gelişme arzusu, yılın hiçbir ayında durmaz. Yaz okulu, bu süreci verimli ve keyifli bir şekilde değerlendirmek için bir fırsattır.

  • Rutinlerin Korunması

Yaz boyunca tamamen boş kalan bir gündelik yaşam, çocuklarda disiplin kaybına ve motivasyon düşüşüne yol açabilir. Yaz okulu, yapıcı bir düzen sunarak çocukların iç dengesini korur.

  • Sosyal Becerilerin Gelişimi

Yaz aylarında çocukların yaşıtlarıyla sağlıklı etkileşim içinde olması, iletişim becerilerini ve özgüvenlerini artırır. Yaz okulu, bu sosyalleşmeyi doğal ve güvenli bir ortamda sunar.

  • Keşfetme ve Yaratıcılık Fırsatları

Okul döneminde yoğun müfredata sıkışan ilgi alanları ve yetenekler, yaz okullarında özgürce gelişebilir. Müzik, spor, sanat ve oyunla öğrenme, çocuğun iç dünyasını zenginleştirir.

  • Zihinsel Canlılık ve Akademik Dayanıklılık

Tatil boyunca tamamen akademik süreçlerden uzak kalan çocuklarda unutkanlık ve öğrenme isteksizliği görülebilir. Yaz okulu, eğlenceli etkinliklerle zihinsel sürekliliği destekler.

  • Aileler İçin Destekleyici Bir Seçenek

Ebeveynler için yaz tatili, çocuklarına kaliteli zaman sunmak kadar onları iyi bir ortamda emanet etme ihtiyacını da doğurur. Yaz okulları, bu süreci hem güvenli hem anlamlı kılar.

1

Yaz, bir durak değil; çocuğun iç sesine daha çok yaklaştığı bir geçittir. Biz bu geçitte yürümeye hazırız.

Yaz, sadece bir mevsim değildir. Yaz; duraksamak, dinlemek ve derinleşmek için bir fırsattır. Çocukların gözlerindeki ışık parlar, iç dünyaları genişler, düşünceler kalabalıktan arınır. İşte biz, bu genişlemeyi anlamla doldurmak için buradayız. Bu yaz, çocuklarımıza yalnızca bilgi değil, bir deneyim; sadece etkinlik değil, bir yöneliş sunmak istiyoruz. Kalpten kalbe kurulan bir eğitim ortamında, her çocuğun benzersiz sesine kulak vermeye, her sorusuna sabırla eşlik etmeye, her oyununa yer açmaya niyetliyiz.

Yaz okulumuz, yıllardır biriken tecrübemizle ama her yıl yeniden öğrenen heyecanımızla kuruldu. Burası bir “program” değil; bir özen, bir düşünce, bir davettir. Kur’an-ı Kerim’den sanata, geleneksel oyunlardan geziye, dikkat gelişiminden müziğe kadar her ders, çocuklara sadece yeni bilgiler değil, kendilerini tanıyacakları aynalar sunar. Sınıfın kalabalığından sıyrılmış küçük gruplar içinde her çocuk görünür, duyulur, anlaşılır olur. Çünkü biz, çocuğu bir birey olarak değil; bir dünya olarak görürüz.

Çünkü biz, sadece ders değil; değer, yön, anlam ve aidiyet kazandıran bir yaz deneyimi sunuyoruz. Bizim yaz okulumuz, öğrencilerimizin, hayatları boyunca taşıyacakları bir duygu ve bilinç iklimini inşa etmeyi amaçlar. Bu, kuru bir etkinlik takvimi değil; çocuğun ruhuna dokunan, merakını besleyen, kalbini ve aklını aynı anda eğiten bir yolculuktur.

Bu yaz, birlikte yürümek istiyoruz. Hem kelimelerin derinliğinde hem de oyunların neşesinde… Hem kitabın sayfasında hem de ağacın gölgesinde… Çünkü biz, yazı bir ara değil, bir imkân olarak görüyoruz. Ve biliyoruz ki, en güzel öğrenmeler, kalpten kalbe aktığında başlar.

11

Programımızın merkezinde Kur’an-ı Kerim, Temel Dini Bilgiler ve Dua-Sure eğitimi vardır. Ancak bu, sadece bilgi aktarımı değil; çocukların kalplerinde yer eden, sevgiyle buluştukları, örneklerle yaşayarak öğrendikleri bir değerler dünyasıdır. Onlara Allah’ı sevdirmeyi, Peygamber Efendimizi tanıtmayı, hayatı imanla anlamlandırmayı hedefliyoruz. Bu yaşta atılan bu tohumlar, bir ömür boyu sürecek manevi bir dirilişin habercisidir.

Programımızda karikatür, müzik-ezgi, spor, geleneksel çocuk oyunları ve görsel sanatlar gibi dersler, çocuğun içindeki oyun ve neşe kaynağını canlı tutar. Bu etkinlikler, sadece eğlence değil; aynı zamanda empati, ifade, dikkat, iş birliği ve estetik gelişimin yapı taşlarıdır.

33

Haftalık 30 saatlik programımızda; spor, müzik, karikatür, geleneksel çocuk oyunları ve gezi gibi etkinliklerle çocuklarımızın fiziksel ve sosyal gelişimlerini destekliyoruz. Aynı zamanda okuma saatleri ve dikkat geliştirme çalışmalarıyla zihinsel becerilerini güçlendiriyoruz

44

Eğitimcilerimiz sadece ders anlatmaz; örnek olur, rehberlik eder, çocukların iç dünyalarına saygı duyar. Onlarla bağ kurar. Çünkü biz biliyoruz ki, çocuğun öğrenmesi onun sevildiğini hissettiği ortamda başlar.

55

Siz değerli velilerimizi de sürecin bir parçası olarak görüyoruz. Gelişim raporları, geri bildirimle ve birebir görüşmelerle sizleri de bu yaz yolculuğuna dâhil ediyoruz. Bizim yaz okulumuzda çocuğun yalnız olmadığını, arkasında bilinçli bir eğitim ailesi olduğunu her adımda hissedersiniz.

66

Bizim yaz okulumuzda kalabalıklar arasında kaybolmak yok. Her çocuğun fark edildiği, duyulduğu ve gelişiminin takip edildiği bir ortam sunuyoruz. Bunu mümkün kılan en önemli unsurlardan biri: az mevcutlu sınıflarımız.

Az sayıda öğrenciyle çalışmak, öğretmenlerimizin her çocuğun güçlü yönlerini, zorlandığı alanları ve ilgi alanlarını daha iyi tanımasını sağlar. Bu sayede çocuklarımıza “sıradaki” değil, “öncelikli” bir yaklaşım sunarız.

Sınıf ortamında samimiyet ve güven inşa etmek, ancak kalabalıklar azaldığında mümkün olur. Bu güven ortamı, çocuğun kendini ifade etme cesaretini artırır. Öğretmenlerimiz öğrencilerin duygusal ve sosyal gelişimlerini daha yakından gözlemleyebilir, gerektiğinde anında yönlendirir.

77

Yaz okulumuzun en güçlü yanı, programlarımız kadar o programları hayata geçiren öğretmenlerimizdir. Onlar sadece anlatan değil, dinleyen; sadece öğreten değil, hissettiren eğitimcilerdir. Her bir öğretmenimiz kendi branşında yetkin, pedagojik donanıma sahip, çocukların gelişim diline hâkim bireylerdir. Yaz okulunda öğretmenlerimiz; çocuğa zaman ayıran, ihtiyaçlarını fark eden, başarısını alkışlayan, zorlandığında yanında duran birer yol arkadaşıdır. Çocuklarımız, yaz boyunca sadece bilgiyle değil, sevgiyle ve güvenle büyür. Biz inanıyoruz ki, çocukların hatırladığı şey dersin içeriği değil, dersin içindeki sıcaklıktır. Bu sıcaklığı taşıyan da her gün sınıfa bir umut gibi giren öğretmenlerimizdir.

88

Bir çocuğu eğitmek, sadece bilgi vermek değil; aynı zamanda onun kalbine dokunmak, karakterine yön vermek, yoluna ışık olmaktır. 30 yıldır; çocuklarımızın hayata hazır, değerlerine bağlı ve kendini bilen bireyler olmaları için emek veriyoruz. Bu yıllar boyunca; binlerce öğrenciye rehberlik ettik, onlarca öğretmenle aynı ideali paylaştık, sayısız değişime tanıklık ettik ama bir şey hiç değişmedi: Eğitimde samimiyet ilkemiz. Geriye dönüp baktığımızda kazandığımız en büyük değer; “öğrenciyi tanımak” oldu. Biz artık sadece ne öğreteceğimizi değil, nasıl, ne zaman ve ne şekilde öğreteceğimizi de biliyoruz. Çünkü her çocuk farklıdır ve biz bu farkı 30 yıldır sevgiyle karşılıyoruz.

3

Yaz okulumuz, 30 Haziran – 08 Ağustos 2025 tarihleri arasında, hafta içi her gün 10.00 – 16.00 saatleri arasında gerçekleştirilecektir. Programımızın tüm uygulamaları, Özel Enderun Liseleri yerleşkemizde, güvenli ve donanımlı bir ortamda yürütülecektir.

4

Yaz okulumuza 2024-2025 Eğitim-Öğretim yılında (mevcut dönem) 1-2-3-4-5.sınıflarda okuyan öğrencilerimiz kayıt olabileceklerdir. Öğrencimiz hangi okulda eğitim görüyor olursa olsun, yaz okulumuza kayıt olabilir.

5

Yaz okulumuzda öğrencilerimize eğitim + yemek + servis hizmetleri sunulmaktadır. Yemek hizmeti, tüm öğrencilerimize dâhil olacak şekilde planlanmıştır. Servis hizmeti ise talebe ve güzergâh durumuna göre belirlenir; velilerimizin ihtiyacına göre organize edilir ve ücretlendirilir.

6

  • Yukarıdaki program örnek olarak verilmiş olup haftalık 30 ders saatini içeren bir planlama yapılmıştır. Haftada 17 ders saati Kur’an-ı Kerim, Temel Dini Bilgiler ve Sure-Dua için ayrılmıştır.
  • Haftada 2 ders saati Karikatür, 2 ders saati Müzik-Ezgi, 1 ders saati Okuma, 1 ders saati Dikkat Gelişimi, 2 ders saati Spor, 1 ders saati Geleneksel Çocuk Oyunları, 1 ders saati Görsel Sanatlar ve 3 ders saati Gezi-Okul Dışı Etkinlik olarak planlanmıştır.

Kur’an-ı Kerim, Temel Dini Bilgiler ve Sure-Dua (Haftada 17 Saat)

Çocuk bir harfi tanıdığında, aslında bir sese değil bir anlam yolculuğuna başlar. Kur’an-ı Kerim eğitimiyle amacımız, sadece elif-bâ’dan başlayıp kelimelere ulaşmak değil; her hecede, her ayette bir merhamet çağrısını duyurmak. Dua ezberlerinde ellerini semaya açarken, kalplerine yerleşen bir güveni birlikte inşa ediyoruz. Temel dini bilgilerle onların dünyasına yumuşakça giriyor, imanla tanışmalarını bir korku değil, bir sevgi diliyle sağlıyoruz. Biz bu derste sadece öğretmiyoruz—beraberce büyüyoruz, inanıyoruz, hissediyoruz.

Bu ders yapısı, çocukların yaş gelişim özelliklerine göre hazırlanmış, somut kavramlardan soyut olana doğru giden bir anlayışı temel alır. İlkokul ve ortaokul çağındaki çocuklar için dinî bilgiler; korkutmadan, yargılamadan, sevdirecek bir yaklaşımla verilir. Harf öğretimi bireysel takiple yürütülür; her çocuğun öğrenme ritmine saygı duyulur. Ezberler, anlam temelli desteklenir; çocuklar sadece tekrarlayan değil, içselleştiren bireyler olarak gelişirler. Eğitim felsefemizin merkezinde; anlamlandırarak öğrenme, değer temelli büyüme ve yaşayarak dinî bilinç kazanma yer alır.

Karikatür (Haftada 2 Saat)

Bir çocuğun zihni bazen bir çöp adamla, bazen abartılmış bir yüz ifadesiyle dünyayı anlatır. Karikatür, çocuğun iç dünyasını dışa yansıtmanın en özgür ve eğlenceli yollarından biridir. Burada çocuklar yalnızca çizmeyi değil; bakmayı, görmeyi ve düşündüğünü mizahla ifade etmeyi öğrenir. Karikatürle birlikte kelimeler azalır, anlamlar çoğalır. Gülümseyerek öğrenmek, kendi dilini keşfetmek ve hayal gücüyle dünyayı yeniden kurmak… Biz bu dersi tam da bunun için koyduk müfredata: Bir tebessümün içine koca bir dünya sığar.

Karikatür; çocukların eleştirel düşünme, duygusal ifade, görsel anlatım ve ince mizah yeteneği gibi çok boyutlu becerilerini geliştirir. Karikatür, çocuğun duygu ve düşüncelerini sosyal olarak kabul edilebilir yollarla ifade etmesini sağlayarak hem içsel farkındalık hem sosyal zekâ gelişimi için güçlü bir araç sunar. Görsel düşünmenin gelişmesi, diğer derslerdeki anlama becerilerini de doğrudan destekler. Biz, çocukların kalıpların dışında düşünmesini, soru sormasını, düşündüğünü çizmeye cesaret etmesini destekleyen bir anlayışla ilerliyoruz.

Ayrıca karikatür; çocuğa çizme fırsatı verdiği kadar, çizdiği üzerinden düşünme, sorgulama ve paylaşma imkânı da tanır. Bu da P4C’nin tam kalbine oturur. eleştirel düşünmeyi ve felsefi sorgulamayı bir araya getirebilir. Çocukların çizimleri, P4C (Çocuklar İçin Felsefe) yaklaşımıyla birer düşünce penceresine dönüşür. “Bu adil mi?”, “Neden böyle hissediyor?”, “Sen ne yapardın?” gibi sorularla çocukların hem empati hem analiz becerileri gelişir. Sanat ve felsefenin birleştiği bu zemin, hem özgün ifade yeteneğini hem de birlikte düşünme kültürünü besler. Bu derste çizgiler, sadece gözle değil, zihinle de okunur.

Müzik-Ezgi (Haftada 2 Saat)

muzikSeslerin içinden bir yol açılır bazen; çocuk o yoldan yürür, hem kendine hem başkalarına yaklaşır. Müzik sadece bir etkinlik değil, çocuğun ruhuyla temas kurmanın, iç dünyasına kulak vermenin yollarından biridir. Biz bu derste çocuğun sesini değil, yüreğini duymaya çalışıyoruz. Bazen bir ezgide özlemi, bazen bir ilahide teslimiyeti, bazen de bir çocuk şarkısında saf sevinci yakalıyoruz. Hep birlikte söylemek, birlikte dinlemek, birlikte susmak… Müzik, bu birlikte oluş hâlinin en zarif halidir. Kalpten çıkan notalarla bir topluluk oluruz.

Bu ders, çocuğun ritim algısını, duyusal farkındalığını, toplu çalışmalarda sorumluluk duygusunu ve kendi sesini tanıma cesaretini destekler. Aynı zamanda müzik, çoklu zekâ kuramında yer alan müzikal zekâyı geliştiren bir temel unsurdur. Ezgiler aracılığıyla değer aktarımı sağlanırken, işitsel dikkat ve belleğin gelişimi de hedeflenir. Müzik-Ezgi derslerimizde çocuklar hem bireysel olarak kendi iç seslerini bulur, hem de birlikte ses olmanın ahengini öğrenirler. Eğitim felsefemiz, estetikle değer eğitiminin iç içe geçtiği bu yolculuğu bir “duygu eğitimi” olarak görür.

Okuma (Haftada 1 Saat)

Bir çocuğun bir cümleyle gözlerinin içi parlar bazen. Bir hikâyede kendini bulur, bir şiirde sakladığı duygulara dokunur. Okumak, sadece bilgi edinmek değildir; bir yazarla sessizce konuşmak, bir karakterle arkadaş olmak, bir düşüncenin gölgesinde serinlemektir. Bu derste kitaplar; elimize aldığımız nesneler değil, içimize aldığımız yoldaşlardır. Okuma saatlerinde bir çocuğun kalbine düşen hikâye tohumu, zamanla karakter, empati, duyarlılık ve düşünce ağacına dönüşür. Kitapla geçen zaman, kendinle geçirilen zamandır aslında.

Okuma; çocukların anlama, yorumlama, analiz etme gibi temel akademik becerilerini geliştirirken, aynı zamanda dil gelişimi, duygusal farkındalık ve hayal gücü açısından da zengin bir zemin sunar. Okuma etkinlikleri seçilirken öğrencinin yaşına, gelişim düzeyine ve ilgi alanına uygun, anlam değeri olan metinler tercih edilir. Sessiz okuma, dramatizasyon, metin üzerinden felsefi soruşturma gibi çeşitli yöntemlerle çocuk sadece “okur” değil, aynı zamanda “düşünen bir okuyucu” hâline gelir. Okuma saatimiz, çocukların kendi iç dünyalarına bir pencere açtıkları özel bir vakittir. Çünkü biz biliyoruz ki, her çocuk bir kitap gibi: Okunmayı bekleyen bir anlam.

Dikkat Gelişimi (Haftada 1 Saat)

dikkatBir çocuğun dikkati, incecik bir ipe benzer; onu koparmadan, incitmeden uzatmak gerekir. Dikkat, sadece derste başarılı olmak için değil, hayatta karşılaştığı her şeyi fark edebilmek, duyabilmek, anlayabilmek için gereklidir. Bu derste çocuklara “dikkatini ver” demekle yetinmiyoruz; dikkatin nasıl çalıştığını, nasıl yönlendirilebileceğini birlikte keşfediyoruz. Sessiz bir anı dinlemek, bir detayda sabit kalmak, bir oyunda gözden kaçanı fark etmek… Hepsiyle birlikte çocuğun zihinsel derinliği artıyor. Bu derste çocuklar, kendi düşüncelerine yön vermenin, zihni berrak bir göl gibi durulaştırmanın yollarını öğreniyor.

Bu ders, çocukların bilişsel kontrol, odaklanma süresi, hafıza, görsel ve işitsel dikkat gibi temel zihinsel becerilerini destekler. Gelişimsel olarak dikkat süresi sınırlı olan çocuklara uygun, eğlenceli ama hedefe yönelik oyunlar, etkinlikler ve egzersizlerle ilerlenir. Dersin temel felsefesi, “dikkat bir kabiliyet değil, geliştirilebilir bir beceridir” anlayışına dayanır. Çocuğun kendi dikkat dünyasını fark etmesi, odaklanmayı bir zorunluluk değil bir beceri olarak görmesi amaçlanır. Bu ders, öğrenmenin zeminini sağlamlaştıran içsel bir düzenleme çalışmasıdır.

Spor (Haftada 2 Saat)

sporÇocuk koşarken sadece adımlarını değil, içindeki enerjiyi de serbest bırakır. Oyun oynarken, takım kurarken, kurallara uyar ya da onları tartışırken aslında sadece kaslarını değil, karakterini de çalıştırır. Spor, çocuk için yalnızca hareket etmek değil; birlikte başarmanın, kazanmayı paylaşmanın, kaybetmeyi olgunlukla karşılamanın bir provasıdır. Terleyen bir alın, parlayan bir göz, uzatılan bir el… Tüm bunlar bir çocuğun dünyasında “birlikte olma” duygusunun en sahici hâlidir. Bu derste her çocuk, bedenini tanır, sınırlarını görür ve o sınırları aşmanın tadına varır.

Spor dersi, çocuğun bedensel gelişimini, motor becerilerini, öz disiplinini ve sosyal etkileşim becerilerini destekleyen bütünsel bir öğrenme alanıdır. Hareket temelli etkinlikler, yaşa uygun oyunlar ve küçük takım çalışmalarıyla çocuklar fiziksel gelişimlerini eğlenceli ve yapılandırılmış bir ortamda sürdürürler. Aynı zamanda spor; kurallara uymayı, saygı göstermeyi, mücadele etmeyi ve iş birliğini öğrenmenin de güçlü bir alanıdır. Eğitim felsefemiz gereği, sporu sadece bir performans alanı değil, bir değer eğitimi süreci olarak görürüz. Çünkü biz inanıyoruz ki bedenin uyumu, zihnin huzuruyla mümkündür.

Geleneksel Çocuk Oyunları (Haftada 1 Saat)

gelenekselBir çocuğun topa dokunuşunda, mendil kapmacada hızla fırlayışında, ip atlayışında sadece eğlence değil, geçmişin sesi duyulur. Dedelerimizin sokaklarında yankılanan kahkahalar, ninelerimizin anlattığı masallar gibi oyunlar da kuşaktan kuşağa taşınır. Geleneksel oyun, çocuğun ruhuna hem kök hem kanat olur. Bu ders, çocukların sadece eğlenmek için değil, bir aidiyet duygusuyla oynamaları içindir. Ortada bir mendil, yerde çizilmiş bir çember ya da sırayla söylenen tekerlemeler… Her biri çocukları hem birbirine hem geçmişe bağlayan ince birer iptir. Bu oyunlar, çocuğu dijital yalnızlıktan çıkarır, birlikte var olmanın sıcaklığını öğretir.

Geleneksel çocuk oyunları; çocuğun sosyal-duygusal gelişimini, motor becerilerini, grup içi iş birliğini ve kural tanıma-anlama yetilerini güçlendirir. Aynı zamanda bu ders aracılığıyla çocuklar kültürel bir mirasla tanışır, onu yaşar ve yaşatır. Kuralsız dijital oyunların hızla tükettiği dikkat ve sabır becerileri, bu oyunlarla yeniden inşa edilir. Eğitim anlayışımızda bu ders, “çocuk oyunu” olmanın ötesinde, bir kültür aktarımı ve karakter eğitimi aracıdır. Çünkü biz biliyoruz ki, çocuk oynarken büyür; ama kendi oyunlarıyla büyüyen çocuk, hiç unutmaz nereden geldiğini.

Görsel Sanatlar (Haftada 1 Saat)

resimBazı duygular vardır ki kelimelere sığmaz, bir fırça darbesine dönüşür. Bir çocuk, kırgınlığını maviyle anlatır, sevincini sarıya yayar, hayalini morla uçurur. Görsel sanatlar, çocuğun içini dışına döktüğü en özgür alanlardan biridir. Bu derste çizgiler serbesttir, renkler yasaksızdır, hayal kurmak kuraldır. Sayfanın başında utangaç duran çocuk, bir süre sonra koca bir evren kurar kalemle, boya ile. Bizim için önemli olan neyin çizildiği değil, neyin anlatılmak istendiğidir. Çünkü her resim, bir çocuğun iç sesidir; bazen görünür, bazen sadece hissedilir.

Görsel sanatlar dersi, çocukların el-göz koordinasyonunu, ince motor becerilerini, estetik duyarlılıklarını, özgün ifade yeteneklerini ve duygu düzenlemelerini geliştirmeyi amaçlar. Aynı zamanda görsel sanatlar, çocukta farkındalık ve dikkat oluşturur; bir nesneye uzun uzun bakmayı, bir fikri içselleştirerek yansıtmayı öğretir. Eğitim felsefemize göre bu ders, çocuğun dış dünyayı algılama biçimiyle iç dünyasını yansıtma cesareti arasında bir köprüdür. Çünkü biz biliyoruz ki her çizim, bir iç yolculuktur ve sanat, o yolculuğa eşlik eden sessiz bir dosttur.

Gezi – Okul Dışı Etkinlik (Haftada 3 Saat)

geziÖğrenmenin en kalıcı hâli, yaşanandır. Bir çocuk müzede bir objeye dokunduğunda, parkta bir ağacın gölgesinde oturduğunda ya da bir çarşıda hayatın içinden geçen insanlara baktığında, ders kitaplarının anlatamadığı şeyleri hisseder. Bu ders, dört duvarı aşmak, hayata karışmak, öğrenmeyi sadece bir masa başı işi olmaktan çıkarıp tüm duyularla deneyimlemek için var. Gezi saatlerinde çocuklar sorularıyla yürür, meraklarıyla yön bulur, gözlemle öğrenir. Bazen bir çiçeğin yaprağında sabrı, bazen bir ustanın işçiliğinde emeği, bazen bir tarihi eserin gölgesinde aidiyeti hisseder. Öğrenme burada bir içerik değil, bir temas hâlidir.

Okul dışı öğrenme ortamları; çocuğun gözlem becerilerini, çevre duyarlılığını, sosyal iletişimini, hayatla kurduğu ilişkiyi ve sorgulama yetisini geliştirir. Aynı zamanda çocuk, farklı mekânlar ve durumlar aracılığıyla çoklu bağlamlarda düşünmeyi öğrenir. Okul dışı etkinlikler, çocuğun mekânla kurduğu ilişkiyi eğitsel bir deneyime dönüştürürken, bireysel farkındalık ve sosyal bilinç kazandırır. Bizim eğitim anlayışımızda öğrenme yalnızca bilgiyi edinmek değil, yaşadığını anlamlandırmaktır. Bu yüzden her gezi, her etkinlik bir anlam yolculuğudur; çocuklara sadece dünya değil, kendileri de biraz daha tanıdık gelir.

Sizi ve evladınızı bekliyoruz…

Yaz bir geçittir, demiştik. Çocuğunuzun iç sesine yaklaştığı, merakıyla büyüdüğü, oyunla düşündüğü bir geçit…

Biz bu geçitte yürümeye hazırız; sizinle, evladınızla, birlikte.

Sizi ve çocuğunuzu; sevgiyle, düşünceyle ve anlamla kurduğumuz bu yaz yolculuğuna davet ediyoruz.

Çünkü biz, aklı bilgiyle değil hikmetle, ahlakı kuralla değil kalple güzelleştiren bir eğitimin izini sürüyoruz.

Untitled-2

Yorum Yaz