Çanakkale Şehitlerimizin Şahsında Tüm Aziz Şehitlerimize…

0

Yürek coğrafyamızda büyük manalar ifade eden kutlu Şehitler ayından sonra, yine bizim tarihimizde büyük dersler çıkaracağımız İstiklal Marşı’nın TBMM’de kabulünün 95. Yılı ve Çanakkale Deniz zaferlerimizin 101.yıldönümünde şehitlerimizi şükranla yâd ediyoruz.

Tarih boyunca hiçbir millete nasip olmayan ve yüce milletimizin kahraman evlatlarınca verilen bir büyük mücadelenin, şairin ifadesiyle, Bedr’in arslanlarının kükrediği ateşten bir imtihandır Çanakkale…

On yedi yaş ortalaması ile Kınalı kuzuların gül bahçesine girercesine şahadete atıldığı bir destandır Çanakkale… Metrekareye 6000 merminin ve 33 cesedin düştüğü bir destan. Adını cephede “Muallimler Tümeni” olarak duyuran, okumuş aydınların, milletimizin düşünen beyin kadromuzun toprağa gömüldüğü bir destan. Sultan Abdülhamit’ in yetiştirdiği neslin, iman ile kükrediği, Milli mücadelenin ileri gelen kumandanlarının savaş laboratuarıdır Çanakkale.

Asırlardır yorgun düşmüş bir milletin, Milli Mücadelesinin önemli bir girişidir Çanakkale…

Nusret Mayın gemisinin, Muavenet’in, Seyit onbaşıların, Ezineli Yahya Çavuşların, Şehitler Alayı 57.Alayımızın, Kaşıkçı Dede – Ladikli Ahmet Ağaların, bulutlar ve tabiatın teyakkuza geçtiği ve nihayet Bedr’e nisbet edercesine Sevgililer sevgilisi Efendimiz (S.A.V)’in yardımı ile destan yazdığı bir destandır Çanakkale!

Çanakkale’de düşman geçmişin acı izlerini silmek için gelmiştir aslında. 18 Mart günü mayınlara çarparak yara alan Agamemnon, asırlar önce Anadolu’yu işgale gelen Yunan Kralını semboller. 13 Mayıs gecesi Muavenet – i Milliye tarafından batırılan Golyat, Kur’an ve Tevrat’ta geçen Talut – Calut mücadelesini semboller.

“Sion Katır Birlikleri” ile Siyonizm’in Yahudi Milli Devleti olan İsrail’in temelleri atılmıştır aslında Çanakkale’de…

Çanakkale kahramanlarının günlük aldıkları öğünü gösteren yemek listesidir. 

  1. Alay Yemek Listesi
15 Haziran Sabah: Üzüm hoşafı Öğlen: Yok Akşam: Buğday çorbası – ekmek
26 Haziran Sabah: Yok Öğlen: Yok Akşam: Üzüm hoşafı – ekmek
18 Temmuz Sabah: Üzüm hoşafı Öğlen: Yok Akşam: Yarım tayın ekmek
21 Temmuz Sabah: Yarım ekmek Öğlen: Yok Akşam: Şekersiz üzüm hoşafı

Bu vatanın nasıl kazanıldığını bilmeyenlere, bu topraklar için canlarını veren atalarımızın düşmanla beraber yoksulluklarla da mücadele etmek zorunda bırakılıp, bu toprakları hangi zorlu şartlarda vatan yapabildiklerini unutanlara, kendi milletini, onun değerlerine, kutsallarına saldırmayı marifet sayan ve halkının sahip olduğu erdemleri küçümseyenlere her gün hatırlatılması gereken bir destandır Çanakkale.

Bu gün insanlığın, İslam dünyasının ve Türkiye Müslümanlarının Çanakkale’den çıkarması gereken çok önemli dersler vardır.

BM ve Uluslar arası hukukun koyduğu “savaş hukuku”na rağmen, Sivil katliamları ile, dünyada kendisi gibi düşünmeyen insanlara yaşama hakkı tanımayan emperyalist dünya, Çanakkale’de destan olan Mehmetçiğin esirlere ve yaralılara davranışından utanmalıdır.

Maalesef, Ortaçağ Skolastizm’ini andıran, İslam dünyasındaki emperyalist orjinli mezheb çatışmaları ile din kardeşini boğazlayabilen İslam dünyası, Bağdat, Kudüs, Saraybosna, Şam, Bakü, Batum, Hicaz, Yemen, Tebriz, Hindistan, Bangladeş,  Senegal…’den gelen Müslümanların, “ehl – i hilal”in son kalesini kurtarmak için koyun koyuna şahadete koşmasından utanmalıdır…

Asırlardır bir arada yaşayan, ortak bir tarih yazan, bu gün birbirinin canına, malına, namusuna kasdeden Türkiye Müslümanları Kars,Erzurum, Trabzon,Konya,Edirne, İzmir, İstanbul…’dan  gelip “vatan namustur, anamdır, bacımdır” algısıyla toprağa düşen kardeşinden utanmalıdır…

Bu gün, Avustralyalısı, Yeni Zellandalısı, on binlerce km’den “ Biz bağımsızlığımızı Çanakkale’de bulduk” diye gelebiliyorsa,

Milli Eğitim camiası başta olmak üzere, üst düzey devlet görevlilerimiz ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerine, hatta İslam dünyasının ilgili yetkililerine açık çağrımız şudur:

Mutlaka ve mutlaka, Çanakkale programları ve gezileri ile bu millete “ Şam, Kudüs, Saraybosna, Bağdat, Hicaz, Erzurum, Konya, İstanbul, Çanakkaledir, buraların savunması Çanakkale’den başlar.”anlayışı ile dedelerinin neden bu değerler için şehit olduğunu kavratabilirsek, ecdadımıza bir nebze olsun vefa borcumuzu ödeyebiliriz.

Bu vesileyle başta Çanakkale’de destanlar yazan şehitlerimiz olmak üzere bütün şehitlerimizi şükran ve rahmetle yâd ediyoruz.

                                                                                                 Enes İlhan POST

                                                                                              eipost@hotmail.com

 

Yorum Yaz